tag:blogger.com,1999:blog-57434892956210113632024-03-19T14:59:12.165+03:00ŞEKER OĞLANOoops... Söz ağızdan çıktı bi' kere!Unknownnoreply@blogger.comBlogger68125tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-38406441917233306142016-08-17T00:14:00.000+03:002016-08-17T11:31:05.525+03:00Gelme Kış, Gelme…<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiDUf5QUgYa5MGnciR-LcMRGHeyuk_qhljbBD8wixZ3GaapAMIsyTufveS_9fbvzP4c5O37mYTIR8Q_8YrrxfpPQ7hThtoY9hzPfw13THefNIymjwZGuoUVkm3ZSLEHMTCLuJ1WenSMANP/s1600/pencil-drawing-a-pencil-illustrated-hand-drawn-art-animated-gif.gif" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiiDUf5QUgYa5MGnciR-LcMRGHeyuk_qhljbBD8wixZ3GaapAMIsyTufveS_9fbvzP4c5O37mYTIR8Q_8YrrxfpPQ7hThtoY9hzPfw13THefNIymjwZGuoUVkm3ZSLEHMTCLuJ1WenSMANP/s320/pencil-drawing-a-pencil-illustrated-hand-drawn-art-animated-gif.gif" width="239" /></a></div>
Kışın başladı ömrüm.<br />
Uzun ve sert bir kıştı!<br />
Çok üşüdüm, hatta titredim çoğu zaman...<br />
<br />
Ardından bahar geldi ansızın<br />
Hiç beklemediğim bir anda güneş gözlerimi kamaştırdı.<br />
İçimde yeşerdi daha önce hiç tatmadığım duygular...<br />
<br />
Bahar bu, sağı solu belli olmuyor.<br />
Güneş içini ısıtırken bir anda bastıran yağmur ile iliklerine kadar ıslanıyorsun.<br />
Her şeye rağmen hep o içindeki mutluluk gözlerinin ta içini parlatıyor<br />
<br />
Yaz geldi baharın ardından yavaşça…<br />
Duygular da güneş gibi kavurdu içimi!<br />
Bir damla su için yakaran toprak gibi bir anlık huzur için ellerimi açıp hiç susmadan dua etmeyi öğrendim.<br />
<br />
Yaz sıcağının ardından esen soğuk rüzgar ilk başta hoşa gider<br />
Gelen sonbahardır<br />
Adı üstünde son bahar!<br />
<br />
Güzelliklere sahip çıkmak, hayatın tadını çıkartmak için son şanş!<br />
Karmakarışıktır duygular…<br />
Mutluyken hüzünlenir, ağlarken güler, sevilmeden seversin.<br />
<br />
Yüreğin bir çöl gibi kupkurudur<br />
Ama yağmur yağınca şemsiyeni açarsın!<br />
Korkarsın ıslanmaktan… üşümekten… hasta olmaktan...<br />
<br />
Ve kış görünür kapıda…<br />
Güneşin artık tenini ısıtmaması gibi insanlar da artık güven vermez sana<br />
Sadece gülümser ve inanıyormuş gibi yaparsın.<br />
<br />
Gelme kış, gelme…<br />
İstemiyorum tüm saflığıyla yağan karını<br />
İstemiyorum örtmesin tüm kirlerimi, günahlarımı...<br />
<br />
Korkuyorum belki de…<br />
Korkuyorum senden sonra gelecek baharı!<br />
Senden sonra yaşanacakları...Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-83994948876365814432016-04-20T22:46:00.001+03:002016-04-21T10:31:12.713+03:00HASPA 5 YAŞINDA<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
HASPA 2010 yılından bu yana İstanbul gay eğlence kültürünün önemli ve alternatif mekanlarından biri ve Cuma gecesi 5. yaş gününü kutluyor.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Hala Diva'dan Zenne Arda'ya, Kadir Yıldız'dan DJ Mustafa'ya kadar pek çok eğlenceli aktivite bizleri bekliyor olacak. Gogoboy Ahmet de gecenin ateşini alevlendirecek.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Bu gece şerefine okurlarımdan bir çifte mekandaki ilk içkileri ücretsiz!!! Yapman gereken tek şey <b style="color: red;">Seker-Oglan@yandex.com </b>eposta adresine doğum gününde seni en çok ne mutlu ederdi sorusununa eğlenceli bir yanıt göndermen. İletiler arasından en çok beğendiğimin sahibine ve yanında götüreceği bir arkadaşının ilk içkileri benden!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Hadi yine iyisiniz!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
Cuma gecesi HASPA'da görüşmek üzere...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5BbLSjAwygkxtyl-kr9LkaWhYXrKI6YgrvA7ucgbPjMyDitrTebROpHB-4AtAT-iYKp_BP90fVhH0mzCicDkk6w5hwSbb-MgczTsZz-MiW-8hfB7s-GD1EHrLr5jGuQIzG7GrpdC28_Xb/s1600/Untitled-1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg5BbLSjAwygkxtyl-kr9LkaWhYXrKI6YgrvA7ucgbPjMyDitrTebROpHB-4AtAT-iYKp_BP90fVhH0mzCicDkk6w5hwSbb-MgczTsZz-MiW-8hfB7s-GD1EHrLr5jGuQIzG7GrpdC28_Xb/s640/Untitled-1.jpg" width="455"></a></div>
<br>Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-54717073163753476412015-12-13T19:59:00.000+02:002016-01-23T01:37:26.355+02:00Los Amantes Pasajeros (2013)<div style="text-align: center;">
<b><i><span style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; color: #ff3399; font-family: "times new roman" , serif; font-size: 20pt;">Aklımı Oynatacağım!</span></i></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><i><span style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; color: #ff3399; font-family: "times new roman" , serif; font-size: 20pt;">I'm So Excited!</span></i></b></div>
<br>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_hS-grHs7DG5wyMjc7YkIjhu8ujqn8rm5LE_CqFVMYQvE9q7lj6QRo8GxetLV03ulxdhp_ZZ49SFlRPG8S6XTbWSdc3gPySckTWZaElDm8UPrgsyba0wuQeO8llrnbE1bGJlUPD4p2j3o/s1600/im-so-excited-movie-poster.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="I'm so excited" border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi_hS-grHs7DG5wyMjc7YkIjhu8ujqn8rm5LE_CqFVMYQvE9q7lj6QRo8GxetLV03ulxdhp_ZZ49SFlRPG8S6XTbWSdc3gPySckTWZaElDm8UPrgsyba0wuQeO8llrnbE1bGJlUPD4p2j3o/s400/im-so-excited-movie-poster.jpg" title="Los Amantes Pasajeros" width="268"></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: red;">Pedro Almodovar,</span></b> şimdiye kadarki en kötü ama en eğlenceli ve muhtemelen en <b><span style="color: red;">GAY</span></b> filmiyle karşınızda!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br></div>
<div style="text-align: justify;">
Almodovar sinemasını çok severim. Her zaman sonu şaşırtmacalıdır ve kesinlikle bir yerinden <b>LGBTİ </b>temalıdır. Bu filmde ise Almodovar sınırlarının dışına taşmış ve tam anlamıyla <b>GAY temalı</b> bir film yapmış. Şimdiye dek yaptığı filmlere baktığımızda ortalama bir yerde bile değil maalesef bu film ancak o kadar komik ki bunları pek de düşünmüyorsunuz izlerken.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br></div>
<div style="text-align: justify;">
Film bir uçakta geçiyor. Uçağın pilotları, Business Class yolculara bakan hostesleri ve Business Class yolcuları hikayemizin ana karekterleri. Economy Class yolcuları ise her zaman olduğu gibi figüranı oynuyorlar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br></div>
<div style="text-align: justify;">
Filmin kadrosuna baktığımızda <b><span style="color: red;">Penelope Cruz</span></b> ve <b><span style="color: red;">Antonio Banderas</span></b> da bulunuyor ancak filmde öyle ahım şahım rolleri yok bu Hollywood oyuncularının. Filme çok güzel bir ivme kazandırıyorlar ilk dakikalarda.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br></div>
<div style="text-align: justify;">
Gelelim filmin konusuna… Tüm dünyadaki erkek uçuş görevlilerinin çoğunda olduğu gibi bu filmdeki uçuş görevlilerinin yönelimi de kendi cinslerine, yani eşcinseller. Uçakta eşcinsel olan sadece uçuş görevlileri değil daha başka eşcinsel karakterler de var ama söyleyip de heyecanı kaçırmayım.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8Xp61xN8mviYU4Z9o4B1B9a-lD24tU-1R4c80LRPU4DjaPJJKbvgNOoNa5RsOOwUior89-e27GSmc9R_rJ6ZnABySRHISp0BOLJi9KWZOyCj5k9g7nzfj40W_Snni3XgxbX60mN9ZlNQs/s1600/o-CRTICAS-NUEVA-PELCULA-ALMODOVAR-facebook.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="I'm so excited" border="0" height="424" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj8Xp61xN8mviYU4Z9o4B1B9a-lD24tU-1R4c80LRPU4DjaPJJKbvgNOoNa5RsOOwUior89-e27GSmc9R_rJ6ZnABySRHISp0BOLJi9KWZOyCj5k9g7nzfj40W_Snni3XgxbX60mN9ZlNQs/s640/o-CRTICAS-NUEVA-PELCULA-ALMODOVAR-facebook.jpg" title="Los Amantes Pasajeros" width="640"></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Üçü de ayrı ayrı komik ve eğlenceli karakterler. Yolcular da karakter olarak uçuş görevlilerinden daha az marjinal değiller. Her birinin ayrı bir arızası var. Uçak kalktıktan kısa bir süre sonra uçakta bir sorun olduğu fark ediliyor ve en yakın havaalanına doğru inişe geçiliyor. Tüm bu hengamede uçaktakilerin hayatlarına tanık oluyor ve onların birbirleri ile bağlantılarını keşfediyoruz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br></div>
<div style="text-align: justify;">
Çok fazla beklentiye girmeden keyifli vakit geçirmek için izlenilebilecek bir film yapmış <b><span style="color: red;">ALMODOVAR</span></b>. Ben izlerken çok eğlendim. Bakalım siz beğenecek misiniz filmi?</div>
<div style="text-align: justify;">
<br></div>
<center>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/4PG8zz329aI?rel=0&showinfo=0" width="560"></iframe></center>
<center style="text-align: left;">
<div style="text-align: start;">
<u style="font-weight: bold;">Film Hakkında:</u></div>
<div style="text-align: start;">
<b> Yönetmen</b>: Pedro Almodóvar</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Senaryo: </b>Pedro Almodóvar</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Oyuncular: </b>JAntonio Banderas, Penélope Cruz, Coté Soler, Antonio de la Torre, Hugo Silva, Miguel Ángel Silvestre, Laya Martí, Javier Cámara, Carlos Areces, Raúl Arévalo, Pepa Charro, Nasser Saleh, Concha Galán, José María Yazpik, Guillermo Toledo
</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Yapım Yılı: </b>2013</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Ülke: </b>İspanya</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Dil: </b>İspanyolca</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Süre: </b>90 dakika</div>
</center>
<span class="imdbRatingPlugin" data-style="p4" data-title="tt2243389" data-user="ur24336217"><a href="http://www.imdb.com/title/tt2243389/?ref_=plg_rt_1"><img alt="I'm So Excited! (2013) on IMDb" src="http://g-ecx.images-amazon.com/images/G/01/imdb/plugins/rating/images/imdb_31x14.png">
</a></span><script>(function(d,s,id){var js,stags=d.getElementsByTagName(s)[0];if(d.getElementById(id)){return;}js=d.createElement(s);js.id=id;js.src="http://g-ec2.images-amazon.com/images/G/01/imdb/plugins/rating/js/rating.min.js";stags.parentNode.insertBefore(js,stags);})(document,'script','imdb-rating-api');</script>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-87299286052272062792015-10-16T17:24:00.006+03:002016-01-23T01:37:20.430+02:00GZONE'nun Yaş Günü Partisine Davetlisin!1 yıldır çevrimiçi ortamda yayın hayatına devam eden eşcinsel magazin dergisi <span style="color: red;"><b>GZONE</b></span> yaş gününü İstanbul gay eğlence hayatının yeni üyesi <span style="color: red;"><b>HERO</b></span>'da kutluyor.<br />
<br />
Amerika’nın en ateşli yeni partisi “<span style="color: red;"><b>ACTION!</b></span>”, Türkiye'de ilk defa HERO ISTANBUL’a GZONE’un 1. yaş gününü kutlamak için geliyor.<br />
<br />
Dünyaca ünlü <b>DJ LEOMEO</b>’nun onur konuğu olacağı bu gecede ev sahibi <b>DJ Burak Şahin</b> ve <b>Serkan Türker </b>eğlencenin ateşini yükseltecekler.<br />
<br />
Seksi dans ekibi sizleri muhteşem şovları ile büyülerken, eğlence tüm gece boyu tam gaz devam edecek.<br />
<br />
IOS ya da ANDROID Store’dan indirdiği GZONE uygulamasını girişte gösteren misafirler saat 01.00’e kadar şehrin en merak edilen gece kulübü HERO İSTANBUL’a ücretsiz giriş yapacak.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
<b>Kahramanını bulmak ya da birinin kahramanı olmak için bu gece HERO'daki GZONE Partisinde ol!</b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHRJSysQa4hoT20IijQmZVSfYHmya5F3QK4OVvF_D1ksCb5md7dE6KoiPs12PC2TwVri8t5cVECBm1ipnovASJfReEBOkFyPyTrUc892dnSzhAB6dg7oIjI_S45rqzNqwDqV0B4L_irt56/s1600/Aig4TC9WuWA3H5RpAV0uL0SjTvpaVvdCYiviSmkOT3sy.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHRJSysQa4hoT20IijQmZVSfYHmya5F3QK4OVvF_D1ksCb5md7dE6KoiPs12PC2TwVri8t5cVECBm1ipnovASJfReEBOkFyPyTrUc892dnSzhAB6dg7oIjI_S45rqzNqwDqV0B4L_irt56/s640/Aig4TC9WuWA3H5RpAV0uL0SjTvpaVvdCYiviSmkOT3sy.jpg" width="640" /></a></div>
<br />
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-32760613293332710802015-09-03T20:11:00.002+03:002016-01-23T01:37:11.896+02:00Kullanmasını Bilmeyene PENİS Verme Sen Ya Rabbim!<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhut5yboIIYj5WNs9Gd5glvVJ45kQw2P6BgOZz0hoXa6jvFZwIBIBrbXiOHrfy60td0OvZwQRZC8u1VNc76MN5dUiJ8P8y9rA66-YsRdP0MaAiT4whaaif2M_ur0W1fvS9w0kjFLQsvGtoE/" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;" target="_blank"><img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhut5yboIIYj5WNs9Gd5glvVJ45kQw2P6BgOZz0hoXa6jvFZwIBIBrbXiOHrfy60td0OvZwQRZC8u1VNc76MN5dUiJ8P8y9rA66-YsRdP0MaAiT4whaaif2M_ur0W1fvS9w0kjFLQsvGtoE/" /></a><br />
<div style="text-align: justify;">
Uzunca bir zamandır cinsel hayatım askıda bekliyordu. Majör depresyondan yeni yeni çıkmaya başlayan ben libidomdaki artış neticesinde “<strong>SERPME</strong> kahvaltı” tabelalarını “<strong>SPERM</strong> kahvaltı” şeklinde okumaya başlamıştım. 5-6 aydır da elime erkek eli değmediği için seks yapma vaktinin geldiğini düşünüp icraata geçmeye karar verdim. Uzun lafın kısası geçen hafta birisiyle cinsi bir münasebetimiz oldu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Başta her şey yolundaydı. Güzel güzel öpüşüyor, ateşli ateşli sevişiyorduk. Sevişmenin ardından anal sekse karar verdik. Sevgili partnerime kondomu uzattığımda "ne gereği var ki” ifadesiyle bakan gözlerini gördüm. Güvenli sekse her zaman önem veren biri olarak hemen kondomu paketinden çıkartıp partnerimin münasip yerine yerleştiriverdim. Kayganlaştırıcıyı da vakit kaybetmeden sürdüm ve biz yine sevişmeye başladık.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ateşli ateşli sevişirken birden bu pozisyonumuzu değiştirdi ve <strong>HAŞIRT</strong> diye kökledi. Ben acı içerisinde onu ittim ve ayağa kalktım. “Ne yapıyorsun ya” dedim, “Salak mısın sen!”. Ya kusura bakma çok heyecanlandım, dedi. Kafasını kırmak geçti içimden ama uzun zamandır ilk kez biriyle birlikte oluyordum. İşin tadı kaçmıştı ama yine de bir şans daha vermek istedim. Biz yine sevişmeye başladık. Bu kez benim kontrolümde hazzın doruklarına ulaştık ve birlikte boşaldık.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Eve gelirken hala inceden bir sızı vardı arkamda. Unutmuşsun bunları diye söylendim kendi kendime. Artık 6 ay ara vermeyim diye düşündüm ve hayatıma kaldığım yerden devam ettim. Ta ki...<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Çarşamba sabahı uyandığımda ishal bir bünye beni selamladı. Hafiften de ateşim çıktı gece. Pek telaş etmedim çünkü soğuk su içince bile bademciklerim hemen şişer ve ateş yapar bende. Telaşlanmadım ama tuvalet kağıdında gördüğüm çok hafif kırmızılık sinirimi bozdu. “Gerizekalı zedelemiş bağırsağımı” dedim içimden.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ertesi gün 2 damla kan gördüm tuvalet kağıdında. “Bir kaç gün böyle sürer sanırım” dedim ve önemsemedim. Cuma günü o 2 damla kan yine tuvalet kağıdındaydı ve dışkımın üzerinde de biraz kan vardı. “Pazartesi’ye dek devam ederse doktora gideyim” dedim ve yine işime gücüme baktım.</div>
<div style="text-align: justify;">
Hafif bir sızı hissediyordum ama tahriş olmuş olmasından dolayı normal olduğunu düşünüyordum. Cumartesi günü sabah tuvalete gittiğimde o 2 damla kan 6-7 damlaya çıkmıştı, dışkımda kan çok daha fazlaydı ve tuvaletimi yaparken çok acı hissetmiştim. İşin kötü yani tuvaletten çıktıktan sonra da acı hissetmeye devam ediyordum. Hemen interneti açıp konu ile ilgili araştırma başladım. Bağırsak kanserinden, prostat kanserine değin bir sürü hastalığın belirtisi olarak gösteriliyordu bu durum. İşin kötü yani tedavi de sadece ameliyat ile kalın bağırsağın alınmasıyla mümkün oluyordu. Ben acil servise gitmeye hazırlanırken aklıma dahiliye hekimi arkadaşım Murat geldi. Hemen aradım ve hikayeyi anlattım. Korkulacak bir şey olmadığını, anal seksten dolayı tahriş olduğunu ve bir süre böyle devam edeceğini, Pazartesi günü genel cerraha göstermem gerektiğini söyledi. Ben 2 gün daha nasıl dayanacağım diye sorunca bana 2 tane krem 1 tane de fitil yazdı. Kremin bir tanesi ağrı kesici, diğeri sabah kullanmam içindi. Fitili de gece yatarken kullanacaktım. Koşarak eczaneye gittim ve ilaçları aldım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İlaçları kullanmaya başlayınca ağrım azaldı ve gece tamamen geçti. Tahriş olan bağırsağım daha fazla yıpranmasın diye katı gıda ile beslenmeyi tamamen kestim. Sadece süt, yoğurt ve çorba ile benlenmeye başladım. Pazar günü ağrımın olmamasının mutluluğu ile tuvalete girdim. Tarif edemeyeceğim bir ağrı ile boşaltımımı sağladım ve tuvalet kan içinde kalmıştı. Tuvalet kağıdını kandan ıslanmış halde görünce gözüm karardı, ellerim titremeye başladı. Dudaklarım uyuştu, ayakta duramadım. Tuvaletten çıktım ama oturma odasına gidecek gücüm yoktu. Tuvaletin kapısının önüne uzandım ve inleyerek ağladım. Acil Servis’e gitsem yapabilecekleri bir şey olmadığını bildiğimden ağrı kesici kremi sürüp olabildiğince az şey yiyerek Pazartesi’nin gelmesini bekledim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Pazartesi olduğunda yine ağlaya ağlaya tuvalete gittim, korkudan mı yoksa bir şey yemediğim için mi bilmiyorum tuvaletimi yapamadım. Öğlen hastanede genel cerrah ile randevum vardı. Doktor beni muayene etti. Korkulacak bir şeyin olmadığını ancak bunun iyileşmesinin yaklaşık 3 hafta süreceğini söyledi. Pazar günkü kanamanın benim arkadaşımın verdiği fitil yüzünden olduğunu söyledi. Fitil basur içinmiş ve bağırsağı yumuşatıyormuş. Yara da yumuşak kalınca sürekli kanama oluyormuş.<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bunun tedavisi için 2 tane merhem varmış. Biri normal satılıyor, diğeri ise eczacı tarafından bir karışımla hazırlanıyormuş. Satılan ilacın çok daha etkili olduğunu ama hastaların yarısından çoğunda şiddetli baş ağrısı yaptığından söz etti. Bana hangisini istediğimi sordu. Ben de en etkili hangisiyse onu istediğimi, bir an önce bu acıdan kurtulmak istediğimi söyledim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hastaneden çıkınca doğruca eczaneye gittim ve ilacı almak istedim. Az bulunan bir ilaçmış.Biraz pahalı olduğundan ve SGK da ödemediğinden dolayı eczaneler ellerinde bulundurmuyorlarmış. Bir kaç eczaneye sorduktan sonra en son akşama getirme taleplerini kabul ettim çaresiz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Akşamüstü eczaneye gittim ve heyecanla ilacı aldım eve geldim. Kullanmaya başladım. Bir kaç gün daha kan geldi ama sonrasında kanama nihayet kesildi. Halâ tuvalete çıktığımda ağrı hissediyorum ama en azından kanamıyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sonuç olarak uzuuuuuun bir zaman anal seks yapamayacağım. En azından pasif olarak! Doktorun söylediğine göre dikkat etmezsem yeniden olması çok büyük ihtimalmiş. Yaşadığım acıyı düşündükçe seks bana hiç de cazip gelmiyor artık. Uzun bir aradan sonra yeniden canlandırayım dediğim cinsel hayatımı daha da kötü bir duruma getirdim.</div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-31358845757590814132015-08-29T19:08:00.000+03:002016-01-23T01:37:03.471+02:00Erkek Cinselliği İle İlgili İlginç Bilgiler<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcTKOVsA0oHDY0X9NTSRvxhSIWLIpLjXPufGYPeWUTlDeiiEdcGLI7mqAKZIiqSu0qTw5vBffwH9mYmsNMbsmGqUL2YJeTC4Nn8IgBokjBzHxyf9XAQQDToDqInOWuqjQjscUomoAmUgdR/s1600/blog11.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="337" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgcTKOVsA0oHDY0X9NTSRvxhSIWLIpLjXPufGYPeWUTlDeiiEdcGLI7mqAKZIiqSu0qTw5vBffwH9mYmsNMbsmGqUL2YJeTC4Nn8IgBokjBzHxyf9XAQQDToDqInOWuqjQjscUomoAmUgdR/s640/blog11.gif" width="640" /></a></div>
<ul>
<li>Günlük hayatlarında devamlı porno izleyenler, gerçek hayatta partnerlerini günden güne daha az seksi bulmaya başlıyorlar.</li>
<li>ABD Medikal Birliği'ne göre sünnetli erkekler sünnetsizlere göre daha uzun orgazm yaşıyorlar.</li>
<li>Dünyada her 4 erkekten biri tek başına oral seksi deniyor.</li>
<li>Fransızlar orgazma "la petit mort" (Küçük ölüm) diyorlar.</li>
<li>Seksomnia (Uykulu seks) ABD'den bilimadamları bu hastalığın uyurken seks rüyalarından, mastürbasyona ve cinsel ilişkiye kadar giden bir alışkanlık olduğunu belirtiyorlar. Bu tip hastaların %80'i erkek. (Ünlü gay bloggerlardan biri de bu hastalıktan kendinde olduğunu yazar durur.)</li>
<li>Erkeklerin %26'sı bir buluşmaya gitmeden önce üstlerini kokluyor. Kıyafetlerinin kokmadıklarından emin olmak için.</li>
<li>Yatak odası en çok seks için tercih edilen yerlerden. İkinci ise arabalar geliyor.</li>
<li>Birinden telefon numarasını istedikten sonra erkeklerin %44'ü 3 gün sonra karşısındakini arıyor. (Bu yöntemin daha havalı gözüktüğünü düşünerekten.)</li>
<li>Daha fazla orgazm, daha fazla yaşlılık demek.</li>
<li>Ortalama bir erkeğin testisleri 4.5 cm uzunluğunda 2 cm genişliğinde oluyor.</li>
<li>Japonya'da Kokigami adında yapılan bir sanat var. Kağıttan yapılan mitolojik veya hayvan figürlerinden oluşan Origami'ye benzeyen bu heykel penis tarafından yırtılıyor.</li>
<li>Tarih boyunca ölçülen en büyük penis boyu 35 cm'dir.</li>
<li>Yapılan bir araştırmaya göre insanların %54'ü ofiste seks yaptıklarını açıklıyorlar.</li>
<li>Dünya üzerinde her 5 saniyede 2778 kez seks hakkında konuşuluyor.</li>
<li>İnsan sperminin içeriğinde 30 çeşit madde vardır. Bunlardan bazıları fruktoz, askorbik asit, kolestorol, sitrik asit, nitrojen, b12 vitamini tuz ve enzimler.</li>
<li>Oral seksin en çok yapıldığı ülke Avusturya.</li>
<li>Erkeklerin %74'ü seks sırasında orgazm olurken kalan 23'ü ise düğer zamanlarda oluyor.</li>
<li>4 erkekten 3'ü iş arkadaşlarını fantazilerine dahil ediyor.</li>
<li>Almanların %56'sı seks hayatları kötüyse partnerlerinden ayrılıyor.</li>
<li>Dünya üzerinde 4.2 milyon kadar porno internet sitesi var.</li>
<li>Erkeklerin %72'si dergi kapaklarında yakışıklı bir erkek gördükleri zaman komplekse giriyor.</li>
<li>Primatlar içinde en büyük penise insanlar, en büyük testislere ise şempanzeler sahip.</li>
<li>Kaliforniya Üniversitesi'nin araştırmalarına göre Alman erkeklerin penisleri ortalama 14.3 cm. Essen Üniversitesine göre ise 14.48 cm. Benim yaptığım araştırmaya göre ortalama 17.5 cm civarında!</li>
<li>Uluslararası bir araştırmaya göre Almanlar dünyadaki en kötü aşıklar olarak biliniyor, Daha sonra Türkler çok terli oldukları için tercih edilmiyor. İsveçliler çok aceleci, Hollandalılar çok sert, Amerikalılar çok hakimiyetçi, İngilizler çok şişman, Ruslar ise çok kıllı oldukları için kaybediyor. Kazanan yine İtalyanlar oluyor.</li>
<li>Dünya genelinde düzenli bir korunma yapılmıyor. Her 3 İsrailliden 1'i korunuyor. Japonlar en çok korunanlar arasında.</li>
<li>İlk prezervatifler kuzu bağırsağı ve hayvan zarlarından yapılıyordu.</li>
<li>İngilizler, yatak odalarında en çok seks yapmaktan hoşlanıyor. Daha sonra telefonla konuşmak, okumak ve uyumak geliyor.</li>
<li>Bazı yiyecekler libido arttırıyor. Özellikle havyar, incir ve kereviz!</li>
<li>Birçok erkek ilk cinsel ilişkilerinde güçsüz bir penis yüzünden iyi bir deneyim yaşayamıyor.</li>
<li>3 kişiden 2'si sarhoş olduğu için korunmadan seks yapıyor.</li>
<li>Erkekler ne tarz rüya görürlerse görsün uyurken ortalama 9 ereksiyon yaşıyorlar.</li>
<li>Kadınların %92'si öpüşürken gözlerini kapatıyor. Erkeklerin ise yarısı ise öperken gözü açık oluyor.</li>
<li>Bir erkek hayatı boyunca ortalama olarak7200 kez boşalıyor. Bu 7200 boşalma, 53 litre sperm yapıyor.</li>
<li>Dünya üzerinde erkeklerin %43'ü aşk acısı yüzünden ağlıyor.</li>
<li>Amerikalıların %70'i birkez tuvalette seks yaptıklarını söyledi.</li>
<li>Bir sakızda 5 kalori var. Bir doz spermde de aynı ölçüde kalori var.</li>
<li>Bir erkek bir gün içinde 300 milyon sperm üretebiliyor.</li>
<li>Akedemik kariyerine önem veren öğrenciler hayatta yalnız kalıyorlar.</li>
<li>Milattan önce 13.yüzyıldada Libya'yı işgal eden Mısırlılar 13.230 adet penisi yanlarında götürdüler.</li>
<li>Erkeklerin %28'i ereksiyon olma hallerini kondom taktıkları anda kaybediyorlar.</li>
<li>Bir peniste kısmında 4000 sinir noktası bulunuyor. Klitorisin ise uç kısmında 8000 sinir noktası bulunuyor. </li>
<li>Ev işlerine yardım eden erkeklerin daha iyi bir seks yaşamı oluyor(muş).</li>
<li>İnsanların %44'ü toplum içinde seks yapıyor.</li>
<li>En çok prezervatif Haziran ile Ağustos ayları arasında satılıyor.</li>
<li>Meksikalıların %63'ü seks hayatından memnunmuş.</li>
<li>En küçük penis boyu 1 cm'den biraz uzun olarak ölçülmüş. (ay yazıııık)</li>
<li>20 erkekten 1'i seks sırasında uyuyakalıyor.</li>
<li>Napolyon'un penisi 40 bin dolar karşılığında Amerikalı bir üroloji uzmanına satıldı. </li>
<li>Öpüşürken 40 adet yüz kasımız çalışıyor.</li>
<li>Boşalan bir penisten çıkan spermin ortalama hızı 44.8 km/s.</li>
<li>En uzun mesafeye attırma rekoru yaklaşık 6 metre ile Horst Schultz'a aittir. Aynı kişi, en yükseğe (3,77m) ve en yüksek hızla (70km/saat) fışkırtma rekorunun da sahibidir.</li>
</ul>
<ul>
</ul>
<ul>
</ul>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com5tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-68353197627959949342015-07-28T14:38:00.000+03:002016-01-23T01:36:52.881+02:0020 Centímetros (2005)<div class="MsoNormal" style="background-color: white; text-align: center;">
<b><i><span style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; color: #ff3399; font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 20pt;">Senin Hayalin Ne Kadar Büyük?</span></i></b><br />
<b><i><span style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; color: #ff3399; font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 20pt;">20 santimetre..?</span></i></b></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtZ8KScWqzjYA-SHSRMeByARePcQ8f08lZseQuqe_KzVY46dThMqzp4oa-3L5Iap6Rzxwfd96X7Iy2QvLc8Lmxr_l5d5bO83YuzR_hNfgGb0GQPokUy4bZMvdDLZJ0QFbmZekAh2b6-Xq4/s1600/20+cm.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img alt="20 santimetre" border="0" height="400" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjtZ8KScWqzjYA-SHSRMeByARePcQ8f08lZseQuqe_KzVY46dThMqzp4oa-3L5Iap6Rzxwfd96X7Iy2QvLc8Lmxr_l5d5bO83YuzR_hNfgGb0GQPokUy4bZMvdDLZJ0QFbmZekAh2b6-Xq4/s400/20+cm.jpg" title="Trans Filmleri" width="282" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
İzlediğinize değecek, son derece eğlenceli bir film <strong><span style="color: red;">20 Centímetros</span></strong>. Özellikle bu sıcak yaz günlerinde keyifli zaman geçirmek için harika bir seçenek.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Narcoleptik, seks işçisi bir trans olan <strong><span style="color: red;">Marieta</span></strong>'nın tek istediği vücut bütünlüğünü bozan penisinden kurtulup bir an önce tam anlamıyla kadın olmaktır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Buraya kadar herhangi bir sorun yok. Ancak Sevgili Marieta’nın penisi 20 cm uzunluğunda olup herkesi cezbezmektedir. Yattığı adamların onu kütür kütür becermesini beklerken, penisini gören herkes karşısında domalır. O ise sadece gerçek bir kadın olmak istemektedir. Gerçek bir kadın neden erkekleri arkadan becersin ki?</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Marieta’nın tek derdi kocaman bir penis değildir! Bir de Narcolepsi hastasıdır. Narcoleptik olan insanlar günün herhangi bir saatinde aniden derin uykuya dalabilirler. Marieta’nın başına bu durumdan ötürü bir sürü bela gelecektir. Ancak rüyaya daldığında kendini fiziksel olarak tam bir kadın olarak gürür ve şarkılar söyler. Şarkılardaki performans, kostüm ve koreografiler görülmeye değer! Şunu belirtmem gerekir ki performanslar o kadar eğlenceli ki neredeyse <b>Priscilla</b> kadar başarılı!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Güzel bir film aşksız olur mu? Olmaz tabi ki…</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Marieta’nın dillere destan bir güzelliği olmamasına rağmen El Reponedor gibi taş bir abimizi tavlayacak ve sizler filmi izlerken şoklar içinde kalacaksınız. Ne diyelim… <strong><span style="color: red;">Allah çirkin şansı versin!</span></strong></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong><span style="color: red;"><br /></span></strong></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKKBNRuazi75olX3A7hh-j4o_stLqIS3dLQeCVvXZW-q_o2nl3lmG4BulBnhArFZ1GBsM2plY4WNpRGlYqXdW6OiPVfMAHSTG555jxibaa8B8O92q9vSE9gSIpjOXZKi3q3SqT8NZ2O5yV/s1600/Ekran+Resmi+2015-07-28+15.05.30.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="Transeksüel Sinema" border="0" height="420" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjKKBNRuazi75olX3A7hh-j4o_stLqIS3dLQeCVvXZW-q_o2nl3lmG4BulBnhArFZ1GBsM2plY4WNpRGlYqXdW6OiPVfMAHSTG555jxibaa8B8O92q9vSE9gSIpjOXZKi3q3SqT8NZ2O5yV/s640/Ekran+Resmi+2015-07-28+15.05.30.png" title="Trans Filmleri" width="640" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<strong>Sonuç olarak <b><span style="color: red;">20 Centímetros</span></b>'u izlediğinize pişman olmayacaksınız!</strong></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Şimdiden herkese iyi seyirler.</div>
<br />
<div style="text-align: start;">
<u style="font-weight: bold;">Film Hakkında:</u></div>
<div style="text-align: start;">
<b> Yönetmen</b>: Ramón Salazar</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Senaryo: </b>Ramón Salazar</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Oyuncular: </b>Mónica Cervera, Pablo Puyol, Miguel O'Dogherty, Concha Galán, Pilar Bardem, Rossy de Palma, Lola Dueñas, Juan Sanz</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Yapım Yılı: </b>2005</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Ülke: </b>İspanya, Fransa</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Dil: </b>İspanyolca, Fransızca, İngilizce</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Süre: </b>112 dakika</div>
<span class="imdbRatingPlugin" data-style="p1" data-title="tt0421528" data-user="ur24336217"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0421528/?ref_=plg_rt_1"><img alt=" 20 centímetros
(2005) on IMDb" src="http://g-ecx.images-amazon.com/images/G/01/imdb/plugins/rating/images/imdb_46x22.png" />
</a></span><script>(function(d,s,id){var js,stags=d.getElementsByTagName(s)[0];if(d.getElementById(id)){return;}js=d.createElement(s);js.id=id;js.src="http://g-ec2.images-amazon.com/images/G/01/imdb/plugins/rating/js/rating.min.js";stags.parentNode.insertBefore(js,stags);})(document,'script','imdb-rating-api');</script><br />
<br />
<center>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="480" src="https://www.youtube.com/embed/rqqPRAGc_TA?rel=0&controls=0&showinfo=0" width="640"></iframe> </center>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-91698873991255208532015-07-08T16:28:00.000+03:002016-01-23T01:36:42.455+02:00Onur Haftası Nasıl Başladı, Neler Yaşadık?<div style="text-align: justify;">
İlginç bir hafta geçirdik ülke ve dünya olarak. Pek çok iyi gelişme olduğu gibi, canımızı sıkan gelişmeler de oldu!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhm_IkOj98bGFvFZzbHS3XpAUMBFesfxKKEqDGWplnO3YWN83tx7OfeJb_VQhRSZT_7nB_Z-XLmWis6RVt45rJrejqzNAtGvj8SVoN5vnPidL_0r5GAVwKz4_P1A8e5Rct9mEN8sJXsH432/" /></div>
<div style="text-align: justify;">
Onur Haftası pek çok eşcinsel gibi benim de heyecanla beklediğim bir etkinliktir. Hafta boyunca yapılan konserler, partiler, söyleşiler için sabırsızlıkla bekliyorum bir kaç senedir. Bu sene Onur Haftası yaklaşırken Zorlu PSM’de yapılacak olan<strong> Boston Gay Korosu</strong> konserinin iptali ilk gölgeyi düşürdü. Herkes üzgün ve şaşkındı ama çok zaman geçmeden Boğaziçi Üniversitesi konsere ev sahipliği yapacağını açıkladı. Herkesin içini bir mutluluk kapladı. Hem böylesine bir etkinlik iptal olmadığı için, hem de ülkemizde yalnızca bir üniversite bile olsa homofobik tavırlara karşı onurlu duruş sergilediği için keyiflendik.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu konu tam burada kapandı derken İstanbul Medeniyet Üniversitesi rektörü homofobik tweet’i ile gündeme oturdu. Hepimize nasıl bir ülkede yaşadığımızı bir kez daha suratımıza tokat gibi vurdu bi tweet! Bir üniversite rektörü, bir akademisyen, bir bilim adamı nasıl olur da bu denli homofobik olur ve insanları nefrete teşvik eder diye hem sinirlendik, hem de anlamaya çalıştık. </div>
<div style="text-align: justify;">
<strong><strong>(Ama anlayamadık!)</strong></strong><br />
<strong><strong><br /></strong></strong></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu arada konserin Boğaziçi Üniversitesi tarafından nasıl finanse edilebildiği merak konusuydu. Boston Gay Korosu’ndan açıklama geldi. Konseri iptal ettikleri için maddi tazminat ödemişler yani konseri istemeseler de finanse ederek sponsor oldular.<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu seneki Onur Haftası etkinliklerinin neredeyse tamamına katılmak istiyordum ama ne yazık ki pek azına katılabilme şansım oldu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" height="640" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjA_BO9RGLDfOszGcAHbhxbuRKQsddCFvu6NmutUTOs6kF9TP7r3E3MeUdcR2IXJoegNYspo7n2JasZsqbfEmXcEYffzRPbrjoX8vLx2T7GhUT2lJ-WeyZt6PC1frdevvQvNwR3B6MSVim0/s640/kadikoy_sokak_parti.jpg" width="640" /></div>
<div style="text-align: justify;">
Katıldığım ilk etkinlik 23 Haziran Salı günü yapılan Kadıköy Sokak Partisi oldu. Blogger dostum Nick Smorty ile katıldığım etkinlikte oldukça eğlendik. Zaman zaman hoparlörün fişi çıktı, müzik kesildi, zaman zaman kalabalıktan dans edemedik ama her şeye rağmen çok eğlenceli bir etkinlikti. Partide sadece LGBTİ bireyler değil, heteroseksüel pek çok kişi de vardı. Özellikle sevgilisini koluna takan kızlar ve nereye geldiklerinin tam da farkında olmayan erkek arkadaşları partide hiç de azınlık değillerdi. Belki şans eseri ya da bilgileri dışında bir partiye gelmişlerdi ama kısa bir tedirginlik sürecinin ardından onlar da partinin tadını çıkardılar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Çarşamba günü Şişli Belediyesi Kent Kültür Merkezi’nde Hormonlu Domates Ödül Töreni vardı. Geçen sene gittiğimde inanılmaz eğlenmiş, bu seneki etkinliği de dört gözle bekliyordum. Son anda iş yerinden bir arkadaşımızın ayrılması ve veda yemeği sebebiyle katılamadım. Katılanlar oldukça keyifli zaman geçirmişler.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Cuma günü Tunnel Sahne’de 23. LGBTİ Onur Haftası Partisi vardı. O gün inanılmaz yoğun geçti benim için! Sabah iş yerinde yoruldum. Öğlen işten arkadaşlarla Beşiktaş’ta yemek yedik. Öğleden sonra uzun zamandır görüşemediğim gay arkadaşlarla Karaköy’de takılmaca. Akşam Taksim’de yemek, gece de parti…</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tunnel Sahne’ye gittiğimizde sokaktaki kalabalık çok hoşumuza gitti. Bir sürü insan sokakta toplanmış muhabbet ediyorlardı. Tunnel Sahne’ye girdik ama içerisi tekel büfesi kıvamındaydı. İnsanlar sadece mekanı içki almak için kullanıyor, içkisini alan sokağa çıkıyordu. İçerideki müzik benim zevkime hiçbir şekilde hitap etmeyen bir tarzdaydı. Zaten 1-2 kişi dışında da içeride dans eden falan da yoktu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sokakta uzunca bir zaman takıldıktan sonra aynı gün Mono Bar'da Ayı Onur Haftası Partisi olduğunu hatırladım ve gece yarısından sonra oraya geçtik. İçeride 80’lerden müzikler çalmayı seven bir abimiz vardı. 80’leri severiz ancak tüm gece 80’lere tahammül etmemiz zordu. Biz de kendimizi ortaya atıp çılgınca dans ettik ve bir süre sonra mekandan ayrıldık.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" height="274" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjyl31Wwrg1yfSDE04evK9n8mJ3aPzjk1XxU1z-dEm_Uhl46T-tnDJDJsINW5CINzBZG9-Pdo9QIBlxqp2ijMe1nU8q4v2JkWhVljHLn_5KzpVWUEJKHhWZlRwzNCEm8moGJXBxfXOVbJp-/s640/CIhdQPHUYAAlP18.jpg" width="640" /></div>
<div style="text-align: justify;">
Cumartesi günü uzun zamandır beklediğimiz Boston Gay Korosu konseri için Boğaziçi Üniversitesi’ne gittik. Konser 18:00’de başlayacak yazıyordu ama biz nasılda 19:00’dan önce başlamaz diyerek 18:30 gibi konser alanına ulaştık. Konser alanına ulaştığımızda içeriden müzik sesleri geliyordu. Ben ukala ukala “prova yapıyorlardı” dedim ama yanılmışım, konser çoktan başlamıştı. Boston Gay Korosu’nun performansı gerçekten harikaydı. Son şarkıda Amerikan Başkonsolosu Charles F. Hunter da koroya katıldı ve Katy Perry’nin bir şarkısı eşliğinde harika bir şov sergilediler. Bilenler bilir Amerikan Başkonsolosumuz da eşcinsel. Hatta geçenlerde bir Türk ile evlendi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<blockquote class="twitter-tweet" lang="tr">
<div dir="ltr" lang="tr">
<a href="https://twitter.com/hashtag/OnurHaftas%C4%B1?src=hash">#OnurHaftası</a>
<a href="https://twitter.com/BGMC1982">@BGMC1982</a>'nin performansi herkesi etkilemeye devam ediyor ❤️❤️ <a href="http://t.co/Zk1pVpsaxc">pic.twitter.com/Zk1pVpsaxc</a></div>
<center>
— Kadıköy LGBTİ (@kadikoylgbti) <a href="https://twitter.com/kadikoylgbti/status/614840265749200901">27 Haziran 2015</a></center>
</blockquote>
<script async="" charset="utf-8" src="//platform.twitter.com/widgets.js"></script></div>
<div style="text-align: justify;">
Pazar günkü Onur Yürüyüşü’ne dek Onur Haftası böyle geçti benim. Pazar geldiğinde ise durum bir hayli karmakarışıklaştı. Bu seneki Onur Yürüyüşü’ne polisin şiddeti damgasını vurdu! Onur Yürüyüşü’ne ait izlenimlerimi bir başka yazıda sizlerle paylaşıyor olacağım.
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-55755107354827081512015-02-14T22:55:00.000+02:002016-01-23T01:36:25.959+02:00SEN HİÇ “SEVGİLİLER GÜNÜ”NDE TERK EDİLDİN Mİ?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg_9X1jo7kTdRIW6Sbktvvu2-ZF2t2IBixz3ZS72SrdkutLTCxfkSBlnMpaqVXx9OCeX9ZKrq4YKH2LMwnGr9UXj5nSRvED0yNdYONcNAkhmhEScVs9hegd_Wse1QX2fhivj8mmRMydlMOz/s1600/sev1.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg_9X1jo7kTdRIW6Sbktvvu2-ZF2t2IBixz3ZS72SrdkutLTCxfkSBlnMpaqVXx9OCeX9ZKrq4YKH2LMwnGr9UXj5nSRvED0yNdYONcNAkhmhEScVs9hegd_Wse1QX2fhivj8mmRMydlMOz/s1600/sev1.jpg" height="240" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
24 yaşımın son günlerindeydim. İstanbul’a o sene taşınmış, heyecanla şehri ve şehirdekileri keşfetmeye başlamıştım. Güzel insanlarla tanışıyordum ama sonu sadece cinselliğe bağlanıyordu. Cinsellik sonrasında duygusal bir ilişki oluşmuyordu. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir kaç sene öncesinde çok kötü bir deneyimle karşılaşmıştım ve insanlara güvenmekte zorlanıyordum. Hayatı çok da ciddiye almıyordum. Sadece günü güzel geçirmekten ibaretti hayat kaidem.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bilenler bilir… O zamanlar Mynet’in IRC sohbet odaları vardı. İnternet sitesinden girebildiğiniz gibi MiRC gibi programlar yardımıyla da bu sohbet kanallarına ulaşabiliyordunuz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Aylardan Kasım’dı. Hava soğuktu, dışarıda zaman geçirmektense evde oturup bilgisayar başında takılmanın daha konforlu geldiği günlerden biriydi. Can sıkıntısı ile Mynet’in sohbet odalarından #Gay kanalına girdim ve insanlarla sohbet etmeye başladım. Bir sürü insan yazıyordu. Konuşmaların hepsi “slm nbr” ile başlıyor “asl? yer var mı?” ile devam ediyordu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ben de hiç üşenmeden bunların hepsine cevap veriyordum. Kimisini engelliyor, kimisini merak ediyor msn messenger’a geçip kamera açmasını istiyordum. Vay beee… O zamanlar msn messenger diye bir program vardı. Hey gidi günler hey…</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Neyse… konuyu dağıtmayım. Konuşmalar tekdüze devam ederken birisi yazmaya başladı. 19 yaşında olduğunu söyledi ve gülmeye başladım bilgisayar başında. “Bakalım velet ne istiyor?” diyerekten gayriciddi bir şekilde yazışmaya başladım. Akıllı uslu bir şekilde yazışıyor ve ciddi bir şeyler yaşamak istediğinden söz ediyordu. Daha önce uzun bir ilişkisi olmuş (19 yaşında birinin ne kadar uzun bir ilişkisi olabilirse artık) başka kimse ile de beraberlik yaşamamış. Sadece cinselliğe dayalı bir şey aramadığı için Mynet’te sık sık engellemelerle karşılaşıyormuş. Anlattı uzun uzun…</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sanırım 2 saat kadar yazıştık. Biz yazışırken hava kararmış, akşam olmuş, karnım acıkmıştı. Yemek yiyeceğimi bahane ederek sohbeti bitirmek üzereydim ki “Sohbete bir kahve eşliğinde yüz yüze devam edelim mi?” dedi. Dışarıda hava buz gibiydi. Canım hiç bir yere gitmek istemiyordu ama yapacak bir işim de yoktu. “Yemekten sonra bir şeyler içelim o halde!” dedim, telefon numaralarımızı verdik ve sohbet kanalından çıktım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yemekten sonra beni aradı ve nerede buluşmanın bana en uygun olduğunu sordu. Açıkçası genelde Taksim’de falan buluşurdum ama eve yakın olsun diye “Kadıköy’de buluşalım” dedim. “Peki o halde 19:00’da Haldun Taner Sahnesi önünde görüşürüz” dedi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Nasılsa veledin biriyle buluşuyorum diye saçımı bile taramadan en pejmürde halimde evden çıktım ve buluşmak üzere yola koyuldum. Normalde kendi yaşımdan küçük -hele ki 20 yaşında bile olmayan- biriyle buluşmam ama konuşma sırasında hiç cinsellikten söz etmemesi, sadece güncel konularla ilgili konuşması beni buluşmaya ikna etmişti.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Her zamanki gibi 5-6 dakika geç kaldım buluşma yerine. 194 boylarında, kaslı değil ama iri yapılı, hoş vücutlu bir çocuk beni bekliyordu. Saçları bu yaşta dökülmeye yüz tutmuş, sarı teni soğuktan kırmızıya dönmüş, biraz mahçup, biraz sempatik bir genç adamdı. Beraber kahve zincirlerinden birine gittik, kahvelerimizi aldık ve sohbete koyulduk.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Alıcı gözle incelemeye başladım. Vücudu tam benlikti. Malum ben iri tiplerden hoşlanırım. Ama büyük bir dezavantajı vardı: sarışındı! Ayrıca yaş itibariyle hayatta heyecanlandığı şeyler çok farklıydı. Hiç elektrik alamadım ama sohbetinden oldukça keyif aldım. O da sanatla oldukça ilgiliydi. Uzun uzun tiyatrodan, sinemadan hatta operadan söz ettik. Müzik zevklerimiz, dizi zevklerimiz gibi pek çok ortak noktamız çıktı. Evet, çekici gelmemişti ama pekala arkadaş olabilirdik. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
O akşamdan sonra sık sık beni aradı. Gerek internet üzerinden, gerek telefondan, gerekse de yüz yüze pek çok kez görüştük. Onu tanıdıkça bir şekilde kendine bağlıyordu beni. Yaş olarak küçüktü benden ama çok olgun davranıyordu. Oldukça kibardı ve gerçek bir centilmendi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Diğer buluşmalarımda genelde insanları evime davet edip evimde vakit geçirirdim. Eğer arada elektriklenme olursa olay cinselliğe bağlanırdı. Onu evime hiç davet etmiyordum. Dışarıda buluşuyor, birlikte güzel zaman geçiriyorduk. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Böyle böyle 2 ay geçti ve artık ben de ondan çok hoşlanmaya başladım. Yolda sokakta kuytu köşelerde el ele tutuşmalar, gizlice öpüşmeler başladı ve evime davet etmenin vakti geldi. Buluşmalarda bana gelmeye başladı. Yakınlaştık… Bana sarıldığında kendimi güvende hissediyordum. Dünya yıkılsa bize bir şey olmaz gibiydi benim için.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Adı koyulmuş bir ilişkimiz yoktu ama birbirimize aittik artık. Şubat ayı gelmiş, herkes 14 Şubat için etkinlik hazırlıklarına başlamıştı. İkimiz de operayı çok seviyoruz diye 14 Şubat gecesi için Süreyya Operası’ndaki bir temsile bilet aldım bizim için. Öncesinde yemek yiyecek, operadan sonra da bana gidecektik.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yemek yedikten sonra saat 20:00 gibi opera binasına girdik. Bizimle beraber bir çift daha girdi ama bütün ışıklar kapalıydı. Birbirimize bakıp bir aksilik mi var diye sorduk. Kapıdaki görevli “Bugünkü temsil 16:00’daydı ve bitti. Akşam bir etkinlik yok!” dedi. Biletlerimize baktık, gerçekten de etkinliğin saati 16:00 idi. Normalde Süreyya Operası’nda temsiller 20:30’da başlar. Sevgililer Günü olduğu için 16:00’da yapılmış. E tabi opera sanatçılarının da sevgilileri var, değil mi!?!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Biraz hayalkırıklığına uğradık ama moralimizi bozmadan biraz alışveriş yapıp eve geçtik. Bizimki elleriyle bana bir şeyler yapmak istiyordu. Aşçı olabilecek kadar yetenekliydi bu konuda ama bir sorun vardı! Ben evde mutfağı hiç kullanmıyordum. hatta kapısını bile açmıyordum. Aman ne gereği var desem de ikna edemedim ve bakımsız mutfağıma girip bir şeyler hazırlamaya başladı. Kocaman elleriyle meyveleri doğrarken ben de hayran hayran onu seyrediyordum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Mutfaktaki iş bitince oturma odasına geçtik ve kucak kucağa oturduk, öpüşmeye başladık. Onu öperken mutluluktan havalandığımı hissediyordum. Birden öpüşmeyi bıraktı ve “ben yapamayacağım” dedi! “Neyi yapamayacakmışsın?” diye sordum hemen. O beni üzmeye kıyamazmış, bir gün ailesi evlen derse evlenmek zorunda kalırmış ve o gün ben yıkılırmışım. En güzeli ilişki daha derinleşmeden burada bitirmekmiş!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Şaşırdım… öpüşürken birden terk edilmiştim! 20 yaşında birinin fikirleri kolayca değişebilir, birden ani heyecanlanabilir, sonra verdiği kararın ne kadar saçma olduğunu anlar diye düşündüm ve pek üstüne gitmedim. Herhalde biraz aklı karışık dedim kendi kendime.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Beni terk etti ama evden de gitmedi. Kaldı, hatta gece seviştik, seks yaptık! Uyurken bana sarılmadı ama ben sabah olduğunda kendine gelir nasılsa diyerekten rahatça uyudum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sabah olduğunda oldukça mesafeli davranarak kalktı, üstünü giyindi ve evden ayrıldı! Evden gidene dek şaka yapıyor diye bile düşündüm. Çünkü ayrılmamız için geçerli hiçbir sebep yoktu. Ama kapıdan çıkıp da merdivenlerden aşağı indiğinde içime sanki bir taş oturdu. Kapıyı kapatamadım, öylece bakakaldım peşinden. İçimden bir ses arkasından koş, sarıl diyordu ama terk edilmiş olmanın yaraladığı gururum kapıyı kapattı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kapıya yaslandım ve yavaşça yere oturdum. 3-4 ay önce pek de önemsemediğim adam sebat edip benim kalbimi kazanmış, sonra da tam kendimi teslim etmişken kalbimi tuz buz etmişti.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yerde bir süre oturduktan sonra “Herhalde özel bir problemi var. Nasılsa kısa bir süre sonra aklı başına gelir ve döner” diye kendimi avuttum ve kalktım. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Benimle telefonda görüşmeye devam bir süre etti. Hatta bir akşam beni yemeğe davet etti. Ev arkadaşlarıyla falan da tanıştık. Sanki ilişkimiz hala devam ediyor gibiydi ama cinsel açıdan yakınlaşmıyorduk. Zamana ihtiyacı var, dönecek nasıl olsa diye düşündüm hep ama 2-3 ay geçti ve bizim aramızdaki iletişim iyiden iyiye azaldı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir gün dışarıda yine bir şeyler içtik beraber. O gün anladım ki biz artık ayrılmıştık. Onunla küçük bir konuşma yaptım:</div>
<div style="text-align: justify;">
“Her kim olursa olsun Bayram, Yılbaşı, Sevgililer Günü, bir yakınının ölümü, hastalık gibi özel günlerde terk edilmeyi hak etmez. Eğer ki aldatmışsa ya da bunun gibi bir şey yapmışsa bir saniye bile görmek istemezsin ve terk edersin. Aksi takdirde 2-3 gün beklemelisin bu özel günlerin geçmesini! Hele ki bu insan sana en ufak bir hata yapmamışsa…</div>
<div style="text-align: justify;">
Ayrıca terk ettikten sonra kalıp sevişmezsin! Bu karşındaki kişinin aklını karıştırır ilişkinin akıbeti konusunda…”</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yaptığı şeyin birazcık da olsa farkına vardı. Yüzündeki ifadeden bunu anladım ve konuşmaya devam ettim:</div>
<div style="text-align: justify;">
“Ben yaptığın davranışa bir anlam veremedim ve çok üzüldüm. Çünkü sana inanmıştım ve kendimi teslim etmiştim. Hiçbir sebep yokken komik bir şeyi bahane ederek ilişkimizi bitirdin. Umarım bir gün birine gerçekten inanırsın ve tüm benliğinle kendini teslim edersin. O kişi de hiçbir sebep yokken seni terk eder ve umarım ki o gün aklına ben düşerim.”</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Böyle söyleme dedi bunları dinledikten sonra. Çünkü çok inançlı biriydi ve mazlumların beddualarının gerçekleşeceğine inanırdı. Yüzüne bakarak onu çok sevdiğimi ama yaptığı çocukluğu ancak aynı şeyi yaşarsa anlayacağını ve bunu yaşamasını can-ı gönülden istediğimi söyledim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
O günden sonra görüşmelerimizin sıklığı daha da azaldı ama iletişimimiz tamamen kopmadı. Bir gün bana gelmek istediğini söyledi. Bir şeyler içmeye geldi. Muhabbet ettik, okuldan, hayattan, sanattan, edebiyattan konuştuk. Konuşmanın sonunu benden sonraki yaşadığı ilişkiye bağladı. Beni üzmekten korkan adamın bir başka erkekle ilişki yaşadığını dinlerken içimde ufaktan bir kin doğdu. Kalbim sıkışmaya başladı ama tepki vermeden dinledim sonuna dek.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bizimki biri ile tanışmış ve aşık olmuş! Beraber olmaya başlamışlar. Zaman ilerledikçe bizimki sırılsıklam aşık olmuş. Tam da o günlerde yeni sevgilisi onu istemediğine karar vermiş ve sebepsiz yere terk etmiş! Benim bedduam yüzünden olduğunu düşünmüş ve bana kızmış ama sonra yaşattığı acıyı anlamış ve anlatmak istemiş.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Dinledim… tepki verip “oh iyi olmuş” demek istedim ama gözlerindeki acı bana çok tanıdık geliyordu. Aynı şeyleri ben de yaşamıştım. Nasıl bir başkasının üzüntüsünden mutlu olabilirdim ki!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Evden ayrıldıktan sonra uzun uzun ilahi adalet üzerine düşündüm. Öç almak için hiçbir şey yapmamıştım ama güzel Allah’ım tam da bana yaşattığı acıyı yaşatmıştı ona!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
O gün bu gündür bir ilişkim olmadı. Sanırım güvenmiyorum artık insanlara. Kim bilir belki bir gün biri çıkar, tüm geçmiş kötü yaşantılarımı unutturur ve beni yeniden aşka inandırır!<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6r6JMbZ_1PKXG07GHH-btZ6upAycFfOupgCIRKvQ9-vquocpUqBk_2KCiSqQZ5ivTcwoA0ZHz9ZlEcwZm2xn8nhrBLlPuWpkIW2RTSa1ohXv4J59YcZL_71l_Q7ZTVusHysW5zoX9kily/s1600/sev2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi6r6JMbZ_1PKXG07GHH-btZ6upAycFfOupgCIRKvQ9-vquocpUqBk_2KCiSqQZ5ivTcwoA0ZHz9ZlEcwZm2xn8nhrBLlPuWpkIW2RTSa1ohXv4J59YcZL_71l_Q7ZTVusHysW5zoX9kily/s1600/sev2.jpg" height="320" width="640" /></a></div>
<br /></div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com23tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-29675929136115873832015-02-11T23:46:00.002+02:002016-01-23T01:36:16.247+02:00Sevgililer Günü’nde Yalnızlığın Tadını CardFinans ile çıkarın!<div style="text-align: center;">
<a href="http://www.cardfinans.com.tr/cardfinans-kullanin/kampanyalar/kamp6384/sevgililer-gunu-kampanyasi.aspx?ref=boomads_blogger_network&utm_source=boomads_blogger_network&utm_medium=blog&utm_campaing=sevgililergunu" rel="nofollow" target="_blank"><img alt="" src="http://media.boomads.com/images/offer/banner_695x225--20151102060751696.jpg" style="height: 166px; width: 512px;" /></a></div>
Sevgililik dediğin zor zanaat... Kadın-erkek ilişkilerini yürütmek başlı başına bir meziyetken, bunun üzerine bir de özel günlerde hediyesi, yaz yaklaşınca seyahati gelir. Sonra bir de bakmışsın evlilik ve çocuk derken çoğu zaman kocaman bir OFFF çektirir. Yani sevgililik dediğin, aslında hem maddi hem manevi açıdan hayatta vereceğin en büyük sınavındır. :)<br />
<iframe frameborder="0" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/qJYwnbh2UwI" width="560"></iframe><br />
Bununla da kalmaz, bu sınavda tartışmadan haklı çıkma mücadelesini vermek zorunda kalırsın. Tartışmadan haklı çıkmaksa zordur, erkekler içinse çooook daha zor. Hele bir de evliysen... Hiç evli erkek haklı çıkar mı?<br />
Finansbank da öyle düşünmüş olacak ki; sevgililik müessesesine analitik bakmış, formülleri deşifre etmiş ve dikkat edilmesi gereken parametrenin “haklı çıkma değişkeni” olduğunu bulmuş!<br />
<strong>Kabul edelim, haklı olmak ve haklı çıkmak aynı şeyler değildir!</strong><br />
<iframe frameborder="0" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/QbZoucybx3g" width="560"></iframe><br />
<strong>Haklı çıkamayacağını</strong> kabul ettiysen, ilişkiye yapılan en temel yatırım olan “hediye” aşamasına geçebillirsin.<br />
Kendini affetirmek için hediye alınır.<br />
Yıl dönümü geldiyse hediye alınır.<br />
Doğum gününde hediye alınır.<br />
Sevgililer Günü’nde hediye alınır.<br />
Ve bu liste uzar gider...<br />
Birliktelik süresi uzadıkça da, ilişkiye gösterilen özen ile yapılan harcama tutarı arasında her zaman ters orantı olacaktır.<br />
<iframe frameborder="0" height="315" src="https://www.youtube.com/embed/0LJWGZpyGk0" width="560"></iframe><br />
Sevgililiğin matematiğini çözen Finansbank da, <strong>“<a href="https://twitter.com/search?f=realtime&q=%23SevgililikZor&src=tyah" rel="nofollow" target="_blank">#SevgililikZor</a>, yalnızlığın tadını CardFinans’ın hediyeleriyle çıkar” </strong>demiş. Bunun için de Sevgililer Günü’nde sevgilisi olmayanlara artan fırsatlar sunan bir kampanya yapmış .<br />
14 Şubat’a kadar Finansbank bireysel kredi ve banka kartları ile giyim, kozmetik, ve kuyum sektörlerinde tek seferde yapılacak her 100 TL’lik alışverişiniz size birbirinden güzel hediyeler için bir adet çekiliş hakkı kazandırıyor.<br />
Siz de 5 MacBook Pro, 5 iPad Air ve 5 iPhone 6’dan birine sahip olmak isterseniz, kampanya detaylarına bir göz atın derim;<br />
<a href="http://www.cardfinans.com.tr/cardfinans-kullanin/kampanyalar/kamp6384/sevgililer-gunu-kampanyasi.aspx?ref=boomads_blogger_network&utm_source=boomads_blogger_network&utm_medium=blog&utm_campaing=sevgililergunu" rel="nofollow" target="_blank">http://www.cardfinans.com.tr/cardfinans-kullanin/kampanyalar/kamp6384/sevgililer-gunu-kampanyasi.aspx?ref=WEB_ASBO</a><br />
<span style="font-size: 80%;">Bir <a href="http://www.boomads.com/?client=56a89248007543108cabd6f5121cee49&offerid=942" rel="nofollow" target="_blank" title="boomads">boomads</a> advertorial içeriğidir.</span><script type="text/javascript">
boomads_offer_client = "56a89248007543108cabd6f5121cee49";
boomads_offer_id ="942";
</script>
<script src="http://counter.boomads.com/scripts/offer.js" type="text/javascript"></script>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-56386811276982695902015-01-29T19:46:00.002+02:002016-01-23T01:36:07.724+02:00Antidepresan ile YAŞAMAK<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAnG0r_nfRg105w3A6oGgFEK-yWOiORDmG6_W-65F3bkgoegj4pm3gDCAsPFl8qVo5GunQNfnBcn5U7XWKCNItMVR1zbWhYG2AZlteGf6kCWAMLHt8mw_9r0Kb8VdCxxLU5yIchVJm5gKs/s1600/prozac.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjAnG0r_nfRg105w3A6oGgFEK-yWOiORDmG6_W-65F3bkgoegj4pm3gDCAsPFl8qVo5GunQNfnBcn5U7XWKCNItMVR1zbWhYG2AZlteGf6kCWAMLHt8mw_9r0Kb8VdCxxLU5yIchVJm5gKs/s1600/prozac.jpg" height="400" width="270" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Uzun zamandır hayat enerjimi kaybetmiş şekilde yaşıyordum. Öyle ki artık intihar sadece bir düşünce değil bir saplantı haline gelmeye başlamıştı. Nefes almak bile zor geliyordu artık. Sanki hava daha yoğundu ve ciğerlerime çektiğimde boğuluyordum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
En yakın arkadaşlarıma bile anlattığımda beni şımarıklıkla suçladılar. "İşin gücün var, geziyor tozuyorsun. Rahat batıyor sana!" gibisinden şeyler söyleyip kendimi daha da kötü hissetmeme sebep oldular. Belki yaşamım onları çok mutlu edebilirdi ama beni etmiyordu işte. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
O günlerde yaşadıklarımı <a href="http://seker-oglan.blogspot.com.tr/2014/12/intihar-etmek-ya-da-etmemek-iste-butun.html" target="_blank"><span style="color: red;"><b>İntihar Etmek ya da Etmemek... İşte Bütün Mesele Bu!</b></span></a> başlıklı yazımda sizlerle paylaştım. Bazılarınız bana kızdı insanları intihara teşvik ediyorsun diye, bazılarınız destek oldu, yol göstermeye çalıştı, bazılarınız da beni intihara daha da teşvik etti. Hepinize çok teşekkür ederim. Ne olursa olsun zamanınızı harcayıp okudunuz ve bir şekilde kendi yorumunuzu yaptınız.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: red;">Peki yazıdan sonra neler oldu hayatımda?</span></b> Yazıda söylediğim üzere şehir dışında bulunan ailemi ziyarete gittim. Yurt dışında yaşayan kardeşim de o tarihlerde ailemi ziyarete gelmişti. Maaile birlikte zaman geçirdik. Uzun zamandır bir araya gelemiyorduk. Onların bana iyi geleceğini düşünmüştüm ama işler beklemediğim gibi gitmedi. Bir akşam yemeğinde konu mutluluğa geldi ve ben mutlu olmadığımı söyledim. Babam her zamanki gibi "Senin yerinde olmak isteyen binlerce insan var. Sanki başka bir şeyler yapabilecektin de engel olduk!" gibisinden konuşmaya başladı. Depresif ruh halimin de etkisiyle ağlama krizine girdim. Bunun üzerine babam ve annem 180 derece dönüş yaparak bir anda benim destekçim oluverdiler yalandan. Aman sarılmalar, sen benim için çok değerlisin demeler... Ya 10 dakika önce beni azarlayan, aşağılayan adam sen değil miydin mübarek!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Öyle bir ağladım ki artık dudaklarım falan uyuştu. Tir tir titredim sinirden! Ertesi gün aile geleneğimiz olan yok saymacılık oynadık. Bir gün önce krize girmemişim gibi davrandılar, davrandım. Ve anladım ki bana ailemden de fayda yok. Bu depresyon işinde yapayalnızım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İstanbul'a döner dönmez hemen bir psikiatra gittim. Anlattım ruh halimi, hissettiklerimi! Şansıma doktor genç biriydi. Güzel ve rahat bir şekilde konuştu benimle. Bunun şeker hastalığı, tansiyon hastalığı gibi bir şey olduğunu, beynimin seratonin salgılayamadığı için bu düşüncelere daldığımı falan anlattı. Bana Lu***al Special 100 Mg yazdı ve günde bir tane almamı söyledi. İstifa edeceğim, ya da ücretsiz izne çıkacağım, dedim. Bir ay kritik bir karar vermememi ve rutin hayatıma devam etmemi söyledi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İlacı içmeye başladığım ilk hafta hiçbir şey değişmedi hayatımda. Hatta kendimi daha da kötü hissetmeye başladım. İlaç o kadar çok uyku yapıyordu ki bazı günler 15 saat uyuyordum. Uyumaktan başka bir şey düşünemez hale geldim. E durum böyle olunca da insanın intihar gibi bir şey düşünmeye hali kalmıyor. Uyanık olduğum zamanlarda da beynim sanki uyumaya devam ediyordu. Yaratıcılığım tamamen yok oldu, İş yerindeki performansım düştü. Ama iyi yanı normalde beni sinirlendiren şeylere tepkisiz kalıyordum. Böyle böyle devam ederek 1 ayı geride bıraktım ve doktora yeniden gittim. Doktor uyku problemimi duyduğunda çok şaşırdı. Çünkü bu ilaç normalde insanlarda uykusuzluk yapıyormuş. Hatta ilacı kullananların büyük kısmı bu konuda şikayetçiymiş. Yalnızca kullananların %10'unun altındaki kitlede uyku yapıyormuş. Her zamanki şansımla o minicik yüzdelik dilime girmişim. Doktorum ilacı değiştirme kararı aldı ve bu kez de Pr***c 20 Mg verdi. Bir hafta kadar kullanıp kontrole gitmemi söyledi. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKoyP8qytnI_SH0S2oUtI8M2NByH08Tmzadi9lE3BgTCm2dD9uaXvxASvMtxUy4WQPieR9djuQwHdOolJyOl8wpld_RSr2gPuMad3DoPVSW6EQG7UUTznHknul-DL1gEpYiyxlKNRg7flX/s1600/pilll.gif" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhKoyP8qytnI_SH0S2oUtI8M2NByH08Tmzadi9lE3BgTCm2dD9uaXvxASvMtxUy4WQPieR9djuQwHdOolJyOl8wpld_RSr2gPuMad3DoPVSW6EQG7UUTznHknul-DL1gEpYiyxlKNRg7flX/s1600/pilll.gif" height="225" width="400" /></a></div>
Neredeyse 2 haftadır Prozac kullanıyorum ve bu ilaç resmen beni neşelendirdi. Kendi kendime şarkı bile söylemeye başladım ki çoooook uzun zamandır unutmuştum. Daha sakinim, daha aptalım ama daha umursamaz, daha neşeliyim artık. Gelecekle ilgili kaygılarım neredeyse yok oldu. Şimdilerde daha analitik bakabiliyorum hayata. Evet... hala işimden nefret ediyorum ama çalışmak bana acı vermiyor. Sadece yeni bir yola nasıl girebilirim diye mantıklıca düşünüyorum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Benim gibi hayattan vazgeçip intiharı düşünen, kim bilir belki de deneyenler olmuştur aranızda. Hayat gerçekten de çok zor ve yıpratıcı! İnsanların türlü türlü dertleri var. Kimsenin derdi bir başkasının derdinden büyük değil. Bu sebeple lütfen hayatları ve hayatlarınızı başkaları ile kıyaslamayın. En önemlisi de biri size gelip hayattan vazgeçtiğini söylerse ona kendi hayatınızdaki olumsuzluklardan bahsedip aslında ne kadar şanslı olduğuınu falan söylemeyin. Eğer iyi bir arkadaşsanız sadece dinleyin. Yargılamadan konuşun ve yardım edebebileceğiniz bir şey olup olmadığını sorun. En kötü ihtimalle elinden tutup bir psikiatra götürün!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Antidepresan kullananlara hep biraz zır deli gözüyle bakıyor insan. Ben de kullanmadan önce mesafeli duruyordum bu ilaçlara ama kullandıktan sonra diyebilirim ki <b><span style="color: red;">depresyon bir hastalık ve ilaçla tedavisi mümkün!</span></b></div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-62110767838789979132014-12-10T23:11:00.001+02:002016-01-23T01:32:45.251+02:00İntihar Etmek ya da Etmemek... İşte Bütün Mesele Bu!<br />
<div class="separator" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEht5Af4vKa9AzzWBhu2m9r2yxDzaxaSKevkE10oLu7rGmzY8IXB0p7opmsolG3Zo8D6njnvWh95Rh0jD3772S1azabkSJfgZqGr_98NTlvG490ympWJnuoo5rOPKwSDbYRoeBmh0WL_Xyk7/s1600/Silhouette_Suicide_by_JustinMs66.jpg" height="400" width="282" /></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Uzunca bir süredir yaşama sevincim olmadan devam ediyorum hayata. Hep yeni heyecanlar, yeni amaçlar, yeni hedefler koyuyorum önüme yaşamaya olan motivasyonumu yeniden kazanabilmek için. Eskiden ben mutlu ve hayata karşı meraklı, heyecanlı, tutkulu biriydim. Hayallerim vardı benim... hem de tutkuyla inandığım hayaller!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Aslına bakacak olursanız kağıt üzerinde harika bir hayatım var. Sağlığım yerinde, pek çok kişinin sahip olabilmek için bir yerlerini yırttıkları bir işim var, yine pek çok kişinin çalışabilmek için yırtındığı bir iş yerim var, istediğim şeyi alabiliyorum, istediğim yere gidebiliyorum (tabi ki makul ölçülerde), saray olmasa da başımı sokacak bir evim var, zengin olmasam da lüks isteklerim dışındaki isteklerimi karşılayacak param var.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Tüm bu saydıklarım pek çok kişiyi son derece mutlu eder bu ülkede. Zaten sorun da bu! Ben kendi hayatımı değil, başkalarının istediği hayatı yaşıyorum. Daha doğrusu ailemin yaşamamı istediği hayatı!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yoksunluk çekiyor olmamak şükredilmesi gereken bir şey ki ben de her daim Allah'a bana verdiklerinden dolayı şükreder, diğer ihtiyacı olan insanlara da vermesi için dua ederim. Okuyunca pek çoğunuz beni şımarıklıkla suçlayacaksınız, "rahat batıyor" diyeceksiniz muhtemelen ama artık yaşayacak enerjimin kalmadığını hissediyorum. Her gün sanki yatağa bağlanmışım gibi uyanıyorum. Zorlukla yataktan çıkıyor, zorlukla kendimi duşun altına atıyorum. Su akıyor, aklımdaki düşünceler akıyor... Gözlerim yaşarıyor, ağlıyorum biraz ve sonra mecburiyetten koşa koşa işe gidiyorum gözlerimdeki yaşları koluma silerek.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzwrXgSfgRrNUeVIR2QNjLTJG8_llT8OyRbiTsR4Ma9A2IxZ6AZa4u9qfGICXCNkfW6ZNWXO-xBqtjuSI0t9G3wGUH8vFMCpnx9m1SeqjnpCl8-CgQyuzdvPDjpbn118hlkC-7UMoJJ2wf/s1600/800967_46231785.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjzwrXgSfgRrNUeVIR2QNjLTJG8_llT8OyRbiTsR4Ma9A2IxZ6AZa4u9qfGICXCNkfW6ZNWXO-xBqtjuSI0t9G3wGUH8vFMCpnx9m1SeqjnpCl8-CgQyuzdvPDjpbn118hlkC-7UMoJJ2wf/s1600/800967_46231785.jpg" height="240" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Ayaklarım iki ileri bir geri gidiyor. İstemiyorum çalışmak... en azından şimdiki işimde çalışmak. İstifamı vereceğim, yeterrrr... diyorum ama iş yerinin kapısından girdikten sonra herkese mutlu, başarılı, neşeli bir insan portresi çiziyor, akşama değin canla başla çalışıyor, sonra da boynumu büke büke evime dönüyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Aynı döngü yaklaşık olarak 10 senedir devam ediyor. Aslında kendime söz vermiştim 30'uma dek hayatımı düzene koyacağıma dair. Olmazsa da acı çekmek yerine veda edecektim yaşama. Madem hayatım yaşamaya değer, o halde isteyen alsın evimi, işimi, hayatımı...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İşimi değiştirmek için aslında bir takım girişimlerde bulundum ama her defasında ailemin şiddetli karşı çıkmaları sonucu ya vazgeçtim, ya da kendi kendimi sabote ettim ailemin gazabından korktuğumdan. İş değişmiyorsa hayata tutunmak için bir şeyler bulmak gerek dedim ve beni nelerin mutlu ettiğini bulmaya çalıştım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Orta gelirli bir ailede büyümeme rağmen kıyafet ile ilgili yaralarım vardı. Ve kıyafetler beni mutlu ediyordu. Bu yüzden kendimi kıyafetlere verdim. Tüm gelirimi kıyafetlere yatırıyor, eve ne kadar çok poşetle gelirsem o kadar çok mutlu oluyordum. Ciddi ciddi mutlu ediyordu bu anlattığım şey beni. Kimseye de bir zararı yoktu ama bir süre sonra etkisi kaybolmaya başladı. Mutlu etmiyordu artık alışveriş beni!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Yeniden arayışa girdim ve güzel bir tabak yemeğin bana her şeyi unutturduğunu fark ettim. Kendimi yemek yemeye adadım. En güzel restoranlara gidiliyor, en pahalı menüler yeniyordu. Özellikle sütlü tatlılar resmen bende uyuşturucu etkisi yapıyordu. Günde 3-4 tabak tavuk göğsü yemeden yatmıyordum. Ama bu da bir süre sonra zevk vermemeye başladı ve yeniden eski günlere döndüm. Allah'tan genetik olarak şanslıyım da bunca yemeye rağmen kilo almadım bu süreçte.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu kötü günlerde bir kaç tane pahalı teknolojik alet aldım ve çocuk gibi mutlu oldum. Sonraki dönem hayatım pahalı teknolojik aletlere para harcayarak geçti. Telefonlar, saatler, televizyonlar, oyun konsolları vs vs vs... Eve gelen her kutuyu heyecanla açıyor, saatlerce kullanma kılavuzlarını okuyor, kurcalıyor, zaman öldürüyordum. Anlık mutluluk yaşasam da genel olarak mutsuzdum, yine ağlaya ağlaya işe gidiyordum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sonra (biraz da arkadaşımın ısrarıyla) yurt dışına çıktım. Gittiğim bir haftalık bayram tatili bana doping gibi geldi. Tatil dönüşü sanki yeni bir insan olmuştum. Bu motivasyon ile kendimi seyahate adadım. Ne zaman ucuz bir bilet bulsam yurt dışına çıkmaya başladım. Yurt içinde de tatillerde özellikle güneye gidip dağıttım. Tatillerde esnasında İstanbul'daki yaşamımı tamamen unutup anın, mekanın tadını çıkarttım. Diğer heyecan arayışlarımın makus kaderi gibi seyahat etmek de beni keyiflendirmemeye başladı. Mesela önümüzdeki aylarda 1 haftalığına Kuzey İtalya'ya gideceğim. Taaaa yaz aylarında planlanıp tüm biletler alındı ama hiç heyecanlanmıyorum. Hatta gitmesem mi acaba diye bile düşünmüyor değilim ki İtalya insanlarıyla, mimarisiyle, tarihiyle, doğasıyla, yemekleriyle ve erkekleriyle beni kendine tutkuyla bağlayan bir ülkedir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bazılarınız eminim ki yazdıklarımı okurken neden hayatına anlam katmak için aşk yaşamayı denemedi diye düşünmüştür. Onu da denedim merak etmeyiniz! Birini unutmak 5 seneme mal oldu, diğeri de beni sevgililer gününde sevişirken terk etti. Ölmez de sağ kalırsam bir ara uzun uzun anlatırım olan biteni.<br />
<br />
Aslında bu blog'u açmamdaki sebep de biraz oyalanıp kafa dağıtmaktı. Dertleri tasaları, aşkları meşkleri yazacaktım ama sonradan kişisel şeyler yazmamanın daha uygun olduğuna karar verdim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İşte böyle... Özellikle son bir kaç aydır her gün ölme fikriyle uyanıyorum. Kendimi ne kadar oyalarsam oyalayım bu fikir bende saplantı olmaya başladı. Korkuyorum! Korktuğum şey ölmek değil asla. Ölsem mutlu bile olurum ama inançlı bir insanım ben ve intihar etmek inançlarıma aykırı. Sonsuza dek cehennemde acı çekme fikri gerçekten çok ürkütücü. 50-60 sene dişimi sıkıp yaşarsam belki de öldükten sonra bir süre cehennemde cezamı çektikten sonra sonsuz mutluluk vaad edilen cennete gidebilirim diye düşünüyorum ama bunun için kendimde yeterli enerjiyi bulamıyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ha bu arada istifa edersem de mutlu olmayacağım, bunu da biliyorum. Çünkü uzun depresyon sürecim yolumu kaybetmeme sebep oldu. Sihirli bir değnek verseler ve istediğim işi yapabileceğimi söyleseler aval aval bakarım herhalde. Çünkü hiçbir şey yapmak istemiyorum artık! Tek istediğim uyumak, film izlemek, biraz okumak ve yeniden uyumak.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir kaç hafta önce kardeşimin şehir dışında bulunan ailemi ziyaret edeceğini öğredim ve bu haftasonu onları görmek için bilet aldım. Umarım ailemi görmek beni son dönemdeki saçma saplantımdan kurtarır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu arada neden tüm bunları yazdım, hatta tam olarak ne yazdım hiçbir fikrim yok ama yine de paylaşacağım sizlerle. Belki de tek ihtiyacım olan paylaşmaktır!</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhn-RSPpRaDjDC4Y54yXH6JtNNO19dVrVEwz84qXN4ygQ-0h6zHzgKcuDQFKVHBJymv3p6urxRY3vp0a9guj8Ipo9fCpHN6DtE4vF8Bg5NhowSgoNZ3JH8HQxIm3ZAAAu-buMg-c12mArou/s1600/the-end.gif" height="331" width="640" /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br />
<div style="text-align: center;">
<a href="http://seker-oglan.blogspot.com.tr/2015/01/antidepresan-ile-yasamak.html" target="_blank"><span style="color: black;">Yazıyı yazdıktan sonra başımdan geçenleri yazdım:</span></a></div>
<div style="text-align: center;">
<a href="http://seker-oglan.blogspot.com.tr/2015/01/antidepresan-ile-yasamak.html" target="_blank"><span style="color: red;"><b>Antidepresan ile YAŞAMAK</b></span></a></div>
</div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com31tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-2477269557575418792014-12-02T21:47:00.003+02:002021-01-08T01:47:46.149+03:00Hayaller Listesi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" height="414" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDoBbYxwGPjnTmTLr3IKNAVTVyzscq3ohZp_4RXgH8qNAd_Ge5_9wgtOmnVuJ6rauag5yDEJmOpjpdc1VRWF_PFmwV5ow7RX7Z7gm14jJuLw1hrUIvp-Bt5D9qg83E1vdeD0L1kg6T-vAw/s1600/Follow-Your-Dream.jpg" width="640" /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ölüm hiç aklımıza gelmiyor ama gün gelecek ve yumacağız gözlerimizi bir daha açılmamak üzere. Çocukluğumdan beri hep hayaller kurar dururum. "Olmayacak duaya amin deme" der pek çokları ama ben aklıma gelen her şeye amin derim. Hem neden gerçekleşmesin ki hayallerim? Kim karar veriyor hangi konular hakkında hayal kurup hangilerini aklımıza getirmenin bile yasak olduğuna? Olması imkansıza yakın hayallerim gerçekleşti ama herkesin başına gelebilecek basit bazı hayallerim gerçekleşmedi. Geçenlerde bir hayaller listesi hazırlamanın iyi olacağını düşündüm. Gerçekleşmiş olanların üstü karalanır, listedeki hayallerin gerçekleşmesi için ümit edilir ve listeye yeni hayaller eklenir...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu günden itibaren hayallerimi bu listeye yazacağım. Liste bana umut versin diye eskiden hayal etmiş olduğum ve gerçekleşmiş şeyleri de listeye ekleyeceğim. Bakalım hayaller bir bir nasıl gerçekleşiyor!</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Gözlük takmadan da çok iyi görebilmek</div>
<div style="text-align: center;">
Bebek bir kaplanı ellerimle beslemek</div>
<div style="text-align: center;">
Ailem beni olduğum gibi kabul etsin</div>
<div style="text-align: center;">Central Park'ta piknik yapmak</div>
<div style="text-align: center;">
Yemen'e gitmek</div>
<div style="text-align: center;">
Şu an çalıştığım işten istifa etmek<br />
Japonya'da sushi yemek<br />
Maldivler'de sevgilimle birlikte güneşin batışını seyretmek gitmek</div>
<div style="text-align: center;">
Madonna ile dans etmek</div>
<div style="text-align: center;">
Tüm çocuklar çikolata yiyebilsin</div>
<div style="text-align: center;">
Allah kimseyi açlıkla terbiye etmesin</div>
<div style="text-align: center;">
Chris Evans ile (en azından) arkadaş olmak<br />
Dubai'ye gitmek</div>
<div style="text-align: center;">
Milli Piyango'dan Yılbaşı büyük ikramiyesini kazanmak<br />
Eve temizliklik ve yemek yapacak bir yardımcı almak<br />
Gemi ile tüm Akdeniz'i gezmek</div>
<div style="text-align: center;">
Sevgilimle Eifel Kulesi'nin altında öpüşmek</div>
<div style="text-align: center;">
Barselona'da Gaudi'nin tüm mimari eserlerini ziyaret etmek</div>
<div style="text-align: center;">
Rio Karnavalına katılmak</div>
<div style="text-align: center;">
Işınlanmak<br />
Castro ölmeden Küba'ya gitmek<br />
Doktora yapmak<br />
Adam gibi yüzebilmek</div>
<div style="text-align: center;">
Huysuz Virjin ile tanışmak</div>
<div style="text-align: center;">
Gönül Yazar ile Zeki Müren hakkında dedikodu yapmak</div>
<div style="text-align: center;">
Alerjik bir bünyeye sahip olmamak<br />
Sallanan ata binmek</div>
<div style="text-align: center;">
Bülent Ersoy LGBTİ aktivisti olsun</div>
<div style="text-align: center;">
Cabrio bir Mini Cooper sahibi olmak</div>
<div style="text-align: center;">
Türkiye'nin AB üyesi olması</div>
<div style="text-align: center;">
Kaslı bir vücuda sahip olmak</div>
<div style="text-align: center;">
Entelektüel ama aynı zamanda feminen olmayan içime sinen bir sevgilim olsun</div>
<div style="text-align: center;">
Yerçekimsiz ortamda bulunmak</div>
<div style="text-align: center;">
Serra Yılmaz benim için yemek yapsın, sonra da sohbet ederken beraber yiyelim </div><div style="text-align: center;">
50 yaşına gelmeden 50 ülkeyi ziyaret etmek<br />
Atlıkarıncaya binmek</div>
<div style="text-align: center;">
Ferzan Öztepetek bana Roma'da kahve ısmarlasın ve yeni film projelerinden söz etsin</div>
<div style="text-align: center;">
Sidney'deki opera binasında bir opera izlemek<br />
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>18 yaşında olmak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>20 yaşında olmak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Anıtkabir'i ziyaret etmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Van Gogh Müzesi'ni ziyaret etmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Roma'da dondurma yemek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Görüntülü Konuşma icat edilsin</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Kapadokya'yı görmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Bir kardeşim olsun</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>UFO görmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Ev sahibi olmak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Wii almak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>CouchSurfing yapmak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Kız Kulesi'ni görmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Bakmaya doyamayacağım bir sevgiliye sahip olmak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Mutluluktan sarhoş olmak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Almanya'yı görmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Macbook Air sahibi olmak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>İtalya'da risotto yemek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Tarkan konserine gitmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Ajda Pekkan konserine gitmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Amsterdam'da kanallar boyu bisiklete binmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Erkek arkadaş grubuna sahip olmak</strike><br />
<strike>Ankara'da okumak</strike><br />
<strike>Furby sahibi olmak</strike><br />
<strike>Ünlü bir piyanist sadece benim için bir şeyler çalsın</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>İngilizce öğrenmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Latin danslarını öğrenmek</strike><br />
<strike>Üniversiteyi bitirmek</strike><br />
<strike>Yüksek lisans yapmak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Yurt dışındaki bir etkinlikte İngilizce </strike><strike>sunum </strike><strike>yapmak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Yalnız yaşamak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Ünlü biriyle tanışmak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Benim için bir aşk şiirinin yazılması</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Atatürk'ün doğduğu evi görmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Uçağa binmek</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Beyaz Porsche'li bir prensle tanışmak</strike></div>
<div style="text-align: center;">
<strike>Paten kaymak</strike></div><div style="text-align: center;"><strike>Bir kediye sahip olmak</strike></div><div style="text-align: center;"><div><br /></div></div>
<div style="text-align: center;">
<strike><br /></strike></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlIeeMPSthH3Ac-hVuxsjWP9vilnU3XL8xu5yJFt-NuyGQ3MoTNmT92N-biSKfnTzJ1aZzVxyLj3_ExUoZSb5WBXxYp_awHMhMsyIIeRR5f7OMd3wX9J56SufTz7Shc3O_0J5UM3Zq2CeZ/s1600/o%CC%88nce-hayaller-o%CC%88lu%CC%88r-sonra-insanlar_484025.jpg" /></div>
<center>
<script async="" src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!--SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek-->
<ins class="adsbygoogle" data-ad-client="ca-pub-9275870666931421" data-ad-format="auto" data-ad-slot="4183948991" style="display: block;"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com15tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-1180038875210574452014-11-30T00:42:00.000+02:002016-01-23T01:32:32.226+02:00L'HOMME QUE J'AIME (1997)<br />
<div class="separator" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: center;">
<img alt="Sevdiğim Adam - The Man I Love" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi8YdDuUECpvU5gIyutp0xh_We0UhXvWkZAi30FCnXpv4s77oQcQNXW7Xlu5wdNzLKdKmSoQ6DF8B2KPYfLkUxpEgyIBZtrkX9d2IkT_ywa5UkgOyGyw7Wy2vsdUoETjez6phEECtlT4hck/s1600/lhommequej.jpg" height="400" title="L'HOMME QUE J'AIME" width="265" /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; text-align: center;">
<b><i><span style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; color: #ff3399; font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 20pt;">Sevdiğim Adam</span></i></b><br />
<b><i><span style="background-position: initial initial; background-repeat: initial initial; color: #ff3399; font-family: 'Times New Roman', serif; font-size: 20pt;">The Man I Love</span></i></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<div class="MsoNormal" style="background-color: white; text-align: center;">
<br /></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
Sanırım 10 yıl kadar olmuştur bu filmi izleyeli! İzlediğim ilk LGBT temalı filmdi. Youtube'da denk gelmiş, İngilizce altyazısı olmasına, görüntü kalitesinin berbat olmasına aldırmadan bir solukta izlemiştim.<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Aslında hiç alakası yok ama nedense o yıllar yeni ayrıldığım sevgilimi şu yandaki yakışıklı yüzücüye benzetiyordum. Muhtemelen filmi bu denli çok beğenmemde bu da önemli bir faktör oldu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br />
Sevdiğim Adam, bir Fransız filmi. TV için yapılmış 90 dakikalık filmlerden biri. Almanya ve Fransa'da aynı anda gösterime girmiş. Daha sonra Amerika'nın çeşitli eyaletlerinde düzenlenen Gay & Lezbiyen Film Festivallerinde gösterilmiş.<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Film aslında pek çok konuyu birlikte ele almış. Spoiler vermekten hiç çekinmem ama bu filmin büyüsünü kaçırmamak için olabildiğince yüzeysel anlatacağım konuyu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Martin, yüzme havuzunda çalışan, kendi halinde, oldukça sempatik ve komik biridir. Havuza antremana gelen yüzücü Lucas, Martin'in dikkatini çekecek ve hikaye başlayacaktır. Martin film boyunca Lucas'ın hayatında olmak için çaba harcayacak ve Lucas'ın kendini keşfetmesine yardımcı olacak.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Filmin başlangıcı çok eğlenceli olsa da hüzünlü bir aşk hikayesini anlatıyor film. İzlerken hem çok eğlenecek, hem de hüzünleneceksiniz. Ama en önemlisi gerçek aşkın nelere kadir olduğunu göreceksiniz.<br />
<br />
Unutmadan filmin altyazılarını Lambda İstanbul'dan Erhan yapmış. Kendisine yürekten teşekkürler!<br />
<br />
<center>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="480" src="//www.youtube.com/embed/3J_wc19YMgk?rel=0&showinfo=0" width="640"></iframe></center>
<div style="text-align: start;">
<u style="font-weight: bold;"><br /></u>
<u style="font-weight: bold;">Film Hakkında:</u></div>
<div style="text-align: start;">
<b> Yönetmen</b>: Stéphane Giusti</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Senaryo: </b>Stéphane Giusti</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Oyuncular: </b>Jean-Michel Portal, Marcial Di Fonzo Bo, Mathilde Seigner, Vittoria Scognamiglio</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Yapım Yılı: </b>1997</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Ülke: </b>Fransa</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Dil: </b>Fransızca</div>
<div style="text-align: start;">
<b> Süre: </b>87 dakika</div>
<span class="imdbRatingPlugin" data-style="p4" data-title="tt0173906" data-user="ur24336217"><a href="http://www.imdb.com/title/tt0173906/?ref_=plg_rt_1"><img alt=" L'homme que j'aime
(1997) on IMDb" src="http://g-ecx.images-amazon.com/images/G/01/imdb/plugins/rating/images/imdb_31x14.png" />
</a></span><script>(function(d,s,id){var js,stags=d.getElementsByTagName(s)[0];if(d.getElementById(id)){return;}js=d.createElement(s);js.id=id;js.src="http://g-ec2.images-amazon.com/images/G/01/imdb/plugins/rating/js/rating.min.js";stags.parentNode.insertBefore(js,stags);})(document,'script','imdb-rating-api');</script>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img alt="L'HOMME QUE J'AIME - The Man I Love" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh0xsp6HQhdzw9YWrm5TaR7hZVnsC1mv69wkDOFg7tck5ULgW1I6f6El1A3OfcUScNUb2saRFF2l1HrOaHkuAK1cFbk0LEzPt4CI-9o0AX0feZ5_zX3x4O7NLau1DjzzJaqSM1jojj-OVdj/s1600/l-homme-que-j-aime-1997_xvx_82022.jpg" height="523" title="Sevdiğim Adam" width="640" /></div>
</div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-22665197195471976312014-11-23T18:48:00.001+02:002016-01-23T01:31:59.928+02:00Circumstance (2011)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEmsOcCgEG_bqCzJ5rD_CwwYhyphenhyphenRVvFGaYkSdlaG81uimfkljMIF8AE4tU5BYghXNfy2-yF_RZYyrlAtNudlsYMQ9zwQLRdWZWe4Pxjl4lcs-MTy4nmxjr95uuVtwwfdfw4rxruTz9l7uH1/s1600/Circumstance-2011.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhEmsOcCgEG_bqCzJ5rD_CwwYhyphenhyphenRVvFGaYkSdlaG81uimfkljMIF8AE4tU5BYghXNfy2-yF_RZYyrlAtNudlsYMQ9zwQLRdWZWe4Pxjl4lcs-MTy4nmxjr95uuVtwwfdfw4rxruTz9l7uH1/s1600/Circumstance-2011.jpg" height="400" width="281" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Sizlere bu kez lezbiyen temalı bir filmi tanıtacağım. Filmi izledikten hemen sonra bir şeyler yazma gereği hissettim kendimde. Baştan söyleyim bu yazı spoiler içerebilir.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Film İran'daki yaşam tarzını bilmediğimiz açılardan görmemizi sağlıyor. Öyle ki gençler güpegündüz gizli saklı diskolarda çılgınca eğleniyor. Batıdaki eğlenceyi sadece filmlerden gördükleri için olacak ki eğlenmenin de sadece uyuşturucu ve seks ile olacağını düşünüyorlar. Kızlar dışarıda oldukça muhafazakar bir görünüm sergilerken bu diskolarda olabildiğince cüretkar davranıyorlar giydikleri erotik kıyafetlerle.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Filmde 3 ana karakter bulunuyor. Mehran ve Atafeh varlıklı bir ailenin evlatları. Shireen ise Atafeh'in gittiği kız okulundan arkadaşı. Shireen'in ailesi devrim karşıtı oldukları için öldürülmüş profesörler. Mehran ve Atafeh'in ailesi ise ete süte karışmıyor gibi görünseler de evde düzenledikleri partilerde şarabı su gibi tüketiyorlar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgq7uboJ261R5gO_o69qfnBiJUiVgPfevT2M6NX-rcH5tzENhFc_5KWCwfGRbC7SA1h5D1efg4dXmAXiAUAwi5-VuCkVgoLy2-b9n1CdtM-KH3eMMjCHmH2VUQcn_OXpf9NsqdeIUU1SoAE/s1600/Circumstance.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgq7uboJ261R5gO_o69qfnBiJUiVgPfevT2M6NX-rcH5tzENhFc_5KWCwfGRbC7SA1h5D1efg4dXmAXiAUAwi5-VuCkVgoLy2-b9n1CdtM-KH3eMMjCHmH2VUQcn_OXpf9NsqdeIUU1SoAE/s1600/Circumstance.jpg" height="400" width="280" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Hakimi ailesi, evlatlarının modern bir yaşam sürmesi için ellerindeki tüm imkanı sunuyorlar. Atafeh bu yüzden İran'daki diğer kızlardan biraz daha rahat bir yaşam sürüyor. Altında arabası, eve giriş çıkış saatlerine çok fazla karışılmıyor. Atafeh de bunu kullanarak İran için sıradışı ve illegal olan her şeyi yapıyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Shireen ve Atafeh okulda ve okul dışında sürekli beraberler ve bir süre sonra aralarında bir yakınlaşma başlıyor. Mehran'ın da Shireen'e aşık olmasıyla birlikte hikaye karmakarışık bir hale geliyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Film İran sineması olarak oldukça cürretkar. Bu sebeple çekimler İran yerine Beyrut'ta yapılmış. Shireen karakterini oynayan Sarah Kazemy ve Atafeh karakterini oynayan Nikohl Boosheri sanırım bu filmden sonra bir daha İran'a gidememişlerdir ve gidemeyeceklerdir. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Hikayesi, çekimleri, oyunculuk performanslarıyla Circumstance izlemeye değer bir film. Umarım siz de en az benim kadar beğenirsiniz. Şimdiden iyi seyirler herkese!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<u style="font-weight: bold;">Film Hakkında:</u><br />
<b> Yönetmen</b>: Maryam Keshavarz<br />
<b> Senaryo: </b>Maryam Keshavarz<br />
<b> Oyuncular: </b>Nikohl Boosheri, Sarah Kazemy, Reza Sixo Safai, Soheil Parsa, Nasrin Pakkho<br />
<b> Yapım Yılı: </b>2011<br />
<b> Ülke: Lübnan</b><br />
<b> Dil: </b>Farsça, İngilizce, Fransızca<br />
<b> Süre: 107</b> dakika<br />
<span class="imdbRatingPlugin" data-style="p4" data-title="tt1684628" data-user="ur24336217"><a href="http://www.imdb.com/title/tt1684628/?ref_=plg_rt_1"><img alt=" Circumstance
(2011) on IMDb" src="http://g-ecx.images-amazon.com/images/G/01/imdb/plugins/rating/images/imdb_31x14.png" />
</a></span><script>(function(d,s,id){var js,stags=d.getElementsByTagName(s)[0];if(d.getElementById(id)){return;}js=d.createElement(s);js.id=id;js.src="http://g-ec2.images-amazon.com/images/G/01/imdb/plugins/rating/js/rating.min.js";stags.parentNode.insertBefore(js,stags);})(document,'script','imdb-rating-api');</script>
<br />
<center>
</center>
<center>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="360" src="//www.youtube.com/embed/axiqyQjw2Mc?rel=0&showinfo=0" width="640"></iframe></center>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYUBapOooQyTZ-nwnNKBLKEk6rY1DuOgzHAet4xktwnwRX7YPC2iXQt9N7C4ApEMeU2TShpHcBXBm8QkS_IvN2Whyphenhyphen27_YWeGMnmfwJ8_PeyRYk3vlqaHOUezGsAfm-XsD6-Wp_BOrwroOb/s1600/circumstance+(1).jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYUBapOooQyTZ-nwnNKBLKEk6rY1DuOgzHAet4xktwnwRX7YPC2iXQt9N7C4ApEMeU2TShpHcBXBm8QkS_IvN2Whyphenhyphen27_YWeGMnmfwJ8_PeyRYk3vlqaHOUezGsAfm-XsD6-Wp_BOrwroOb/s1600/circumstance+(1).jpg" height="640" width="427" /></a></div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-19444364260125728162014-11-17T21:21:00.002+02:002016-01-23T01:31:47.487+02:00SuperFabric: İddialı, Havalı ve ISLAK!!!<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguNQ2TK_Iep884WJfr7GP-GysSuT-KOAjlqsP2G1mHhRO7jE8j7klW74tYcT1YgREMLgp4fzJErnQM01_5Gq01Oj7XQA9r9Ocfi-waqLp4-3DJUBlYCYwm2XAAhOq3PZii4w8r8o5Rxl4e/s1600/1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="duş yakışıklı" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEguNQ2TK_Iep884WJfr7GP-GysSuT-KOAjlqsP2G1mHhRO7jE8j7klW74tYcT1YgREMLgp4fzJErnQM01_5Gq01Oj7XQA9r9Ocfi-waqLp4-3DJUBlYCYwm2XAAhOq3PZii4w8r8o5Rxl4e/s1600/1.jpg" height="187" title="SuperFabric" width="640" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjadfXN1wezTuWlvbntuPtyEHGXnDaKXawtM4VO7-1vkkP0BfXYyCiqTGAKB3ecy6QPyxUfA_h-_0fJ2VYx6bnRJOKC2NEh-CRVLwCvY-Qej_wO-8TfBAIoBSxJPsPTPihSOjbzUC9wlKdT/s1600/3.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img alt="SuperFabric logo" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjadfXN1wezTuWlvbntuPtyEHGXnDaKXawtM4VO7-1vkkP0BfXYyCiqTGAKB3ecy6QPyxUfA_h-_0fJ2VYx6bnRJOKC2NEh-CRVLwCvY-Qej_wO-8TfBAIoBSxJPsPTPihSOjbzUC9wlKdT/s1600/3.jpg" height="320" title="SuperFabric" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: red;">SuperFabric</span></b>, sessiz sedasız İstanbul gece hayatına merhaba dedi geçtiğimiz haftalarda. Sessiz sedasız diyorum çünkü açılmadan önce haftalarca reklamlarını görmedik bir yerlerde.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Açılış süreci sessiz sedasız gerçekleşti ama açılışı İstanbul gece hayatının ortasına bir meteor gibi düştü resmen! Son dönemde herkes <b><span style="color: red;">SuperFabric</span></b>'ten söz ediyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Diğer gay club'larda alışık olduğumuz gogo boy'lardan burada da bol miktarda var. Ama <b><span style="color: red;">SuperFabric</span></b> bir detayı ile diğer mekanlardan ayrılmayı başarıyor: sahnenin yanında kocaman bir küvet var ve gogo boylar burada oldukça ateşli şovlar sergiliyorlar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJeiSEM2FNnmzHATi_yZ9yTXBPVL8oLOpBVFkMxPkjnKDqeqbLEkkgDfi39A0tdBBUSDkjSmtSWYc7ZFPM1O8-JJdEOcjoXdx0kPzhP4q3zFEq-dV_FRbPZz3vym_FNImPYzUpWSIfsxyo/s1600/6.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="zenci ıslak" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgJeiSEM2FNnmzHATi_yZ9yTXBPVL8oLOpBVFkMxPkjnKDqeqbLEkkgDfi39A0tdBBUSDkjSmtSWYc7ZFPM1O8-JJdEOcjoXdx0kPzhP4q3zFEq-dV_FRbPZz3vym_FNImPYzUpWSIfsxyo/s1600/6.jpg" height="428" title="SuperFabric" width="640" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Mekanın ismi de merak konusu! <b><span style="color: red;">GZONE</span></b>'da verdikleri bir röportajda isimlerinin nereden geldiğini anlatmışlar: "<i>SuperFabric ismi bir birleşim. Süper eğlence üreten bir fabrika yani biz eğlence üreten fabrikayız… Ama anlamı süper kumaş ve kumaşımız şov ağırlıklı eğlence…"</i></div>
<div style="text-align: justify;">
Fabric kelimesi İngilizcede kumaş anlamına geliyor. Esasında fabrika ile yakından uzaktan bir alakası yok bu kelimenin İngilizcede. Ama logodaki sembol ve kelimenin telafuzu ile Türklerde fabrika kelimesini de çağrıştırıyor. Neyse... İsme fazla takılmayım ben ve size mekan hakkında daha fazla bilgi vereyim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSRLy7dm6WQiLZB3ydY8I1x2_eTOqlZhk3fWjI4docZjAH9D4IvWc1IGOo6Z78mYVZjl-HyuH8dz_jvgwL1y_5ZIjrsHzVffHlmOP30-muVqc9yG7XL3ERKO1EhiYNq12GexYvhOXaGGt9/s1600/10406884_762125297191963_4430131913971022666_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="yakışıklı dj" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhSRLy7dm6WQiLZB3ydY8I1x2_eTOqlZhk3fWjI4docZjAH9D4IvWc1IGOo6Z78mYVZjl-HyuH8dz_jvgwL1y_5ZIjrsHzVffHlmOP30-muVqc9yG7XL3ERKO1EhiYNq12GexYvhOXaGGt9/s1600/10406884_762125297191963_4430131913971022666_n.jpg" height="426" title="SuperFabric" width="640" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: red;">SuperFabric</span></b>, Çarşamba'dan Pazar'a haftanın 5 gecesi 23:00-05:00 saatleri arasında açık. Kesin olmamakla beraber giriş ücreti 50₺. Bu ücreti biraz yüksek buldum ama anladığım kadarıyla mekanda belirli sosyo-ekonomik düzeyin üzerinde insanları görmek istedikleri için bu fiyat belirlenmiş. İçki ücretleri hakkında herhangi bir bilgim yok şimdilik.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Harbiye sınırları içerisinde bulunan <b style="color: red;">SuperFabric </b>lokasyonu ile NEO ve Love DP'ye hem komşu hem de rakip konumda. Rekabetten kalite doğar diyorum ve SuperFabric'e de rakiplerini gibi istikrarlı bir süreç diliyorum. Şansın bol olsun!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Son olarak sizlerle mekanın iletişim adreslerini paylaşmak istiyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
Şimdiden herkese iyi eğlenceler!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDOhjsw0yDEyGnciqfNVDRUTBsuiKYXGlvmuQ70w5YppWc-3NUSZMfY481n-Q-JpSrmaPMJWNz9c35_XQUqPFc1Fpi3eINO5__5ueVvsLrl_I66YotSPgWqvQs_Ihoj5-jiOSxsfEUxsJI/s1600/2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="SuperFabric logo" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhDOhjsw0yDEyGnciqfNVDRUTBsuiKYXGlvmuQ70w5YppWc-3NUSZMfY481n-Q-JpSrmaPMJWNz9c35_XQUqPFc1Fpi3eINO5__5ueVvsLrl_I66YotSPgWqvQs_Ihoj5-jiOSxsfEUxsJI/s1600/2.jpg" height="85" title="SuperFabric" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Harbiye Mahallesi</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Cumhuriyet Caddesi</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
No:42 Elmadağ / ŞİŞLİ</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b><span style="color: red;"><a href="http://www.superfabric.club/" target="_blank">www.superfabric.club</a></span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b><br /></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b><a href="https://goo.gl/maps/Yc0gU" target="_blank"><span style="color: red;">Nasıl Giderim?</span></a></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<b><a href="https://goo.gl/maps/Yc0gU" target="_blank"><span style="color: red;">HARİTA</span></a></b></div>
<center>
<iframe frameborder="0" height="300" src="https://www.google.com/maps/embed?pb=!1m14!1m8!1m3!1d3009.1919171717063!2d28.986347!3d41.042932!3m2!1i1024!2i768!4f13.1!3m3!1m2!1s0x14cab76e0e918961%3A0xc54d08af07fec975!2zR2FyYW50aSBCYW5rYXPEsS1lbG1hZGHEnyDFnnViZXNp!5e0!3m2!1str!2s!4v1416254574922" style="border: 0;" width="400"></iframe></center>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUIS8KDm2zmSvYE0c9CrbwphJHyfCQtHsl1E19x4DmrYvNGRXsOSYrvbl2U5uc4ROZVEXZh5_sUmOPmATItPwLm3Kou0aSC9AXykSg8LFdMALtZuB5bkBd15vRqOyDjBeU7iquzLHg8NZH/s1600/4.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="gogoboy" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiUIS8KDm2zmSvYE0c9CrbwphJHyfCQtHsl1E19x4DmrYvNGRXsOSYrvbl2U5uc4ROZVEXZh5_sUmOPmATItPwLm3Kou0aSC9AXykSg8LFdMALtZuB5bkBd15vRqOyDjBeU7iquzLHg8NZH/s1600/4.jpg" title="SuperFabric" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVv14kHQzDTVFIcGf8ca0eTrCvMfv18hsgvD-QUrn4FvjJQ2OTqNXB9yAXLN8-djSqeVTrMNw70yEnUZsjFcOBgUQzckwEzjQTKocB00286LYUhNOtqiYbjZ6ph71BrudRUGZG-oFdkBys/s1600/5.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="seksi zenci" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVv14kHQzDTVFIcGf8ca0eTrCvMfv18hsgvD-QUrn4FvjJQ2OTqNXB9yAXLN8-djSqeVTrMNw70yEnUZsjFcOBgUQzckwEzjQTKocB00286LYUhNOtqiYbjZ6ph71BrudRUGZG-oFdkBys/s1600/5.jpg" title="SuperFabric" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdw7Tb4YHin6sKDUBAB9A1ExheLceapqoffYOQdQ_1zUzQdz-f8cUzSP0Bv5SiDpVZ9KTx325Gm3xjZQVrSQ20zyBNGLvHY3K76s8uGXL3NBmazfm0KnhzaOG_GgVtokQl8jBa9vfjYxpC/s1600/10394012_765606856843807_4984237422212376057_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="SuperFabric afiş" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhdw7Tb4YHin6sKDUBAB9A1ExheLceapqoffYOQdQ_1zUzQdz-f8cUzSP0Bv5SiDpVZ9KTx325Gm3xjZQVrSQ20zyBNGLvHY3K76s8uGXL3NBmazfm0KnhzaOG_GgVtokQl8jBa9vfjYxpC/s1600/10394012_765606856843807_4984237422212376057_n.jpg" title="SuperFabric" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-37380808619679730862014-11-05T07:23:00.001+02:002016-01-23T01:31:27.283+02:00ELYSION CLUB AÇILIYOR<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIvscWd0utx-ZexbRHe84qCyfCDK11Y8wiyIwHa_MbZp2vm6D3ZwnJHwuxRZrI5wWcG9sI1ullr13LpL3Rf3uR9MGSbz2K9-b1fsEIN0WZKM8-JSUFBvhKmcWWQOmgpswhoyx_ZlcVza7N/s1600/10734192_394872797330180_1935212523000885881_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjIvscWd0utx-ZexbRHe84qCyfCDK11Y8wiyIwHa_MbZp2vm6D3ZwnJHwuxRZrI5wWcG9sI1ullr13LpL3Rf3uR9MGSbz2K9-b1fsEIN0WZKM8-JSUFBvhKmcWWQOmgpswhoyx_ZlcVza7N/s1600/10734192_394872797330180_1935212523000885881_n.jpg" height="240" width="640" /></a></div>
<h2 style="clear: both; text-align: center;">
LGBTİ bireylere ayrımcılık yapmadan kapılarını açan yeni bir mekan daha açılıyor: Elysion Club!</h2>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTJ-WRdhS226zETU7XtIs721WKoW2FXj-LU8Rmb4iW54E_1m-JQQQMcs7VE7Y3glcu7M5KsMzFILUlXwx_iXZPpoCzhtQbqcLb2KuQDT1RymcqEs_FQBJrswR-NyO-Te_ThaYMj-Fyqnnt/s1600/10411329_393010850849708_1298949185777161017_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img alt="ELYSION GAY CLUB " border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTJ-WRdhS226zETU7XtIs721WKoW2FXj-LU8Rmb4iW54E_1m-JQQQMcs7VE7Y3glcu7M5KsMzFILUlXwx_iXZPpoCzhtQbqcLb2KuQDT1RymcqEs_FQBJrswR-NyO-Te_ThaYMj-Fyqnnt/s1600/10411329_393010850849708_1298949185777161017_n.jpg" height="400" title="ELYSION CLUB " width="282" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
7 ve 8 Kasım tarihlerinde yapılacak partilerde açılışa özel olarak girişlerde ücret alınmayacak.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Çeşitli şovlar ve DJ performansları ile <b><span style="color: red;">ELYSION CLUB</span></b> ziyaretçilerine keyifli ve bir o kadar da çılgın bir parti vaad ediyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
ELYSION CLUB, bir gay club değil ancak LGBTİ bireylere de ayrımcılık yapmadan hizmet etme politikası sergiliyor. Bu duruş için gönülden tebrik ediyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Denemekte fayda var derim.</div>
<div style="text-align: justify;">
Şimdiden iyi eğlenceler!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>ADRES:</b></div>
<div style="text-align: justify;">
Hüseyin Ağa Mahallesi</div>
<div style="text-align: justify;">
Küçükbayram Sokak</div>
<div style="text-align: justify;">
No:7 Beyoğlu/İSTANBUL</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<a href="https://www.google.com/maps/place/The+Hall/@41.035558,28.97942,19z/data=!3m1!4b1!4m2!3m1!1s0x14cab76128f9c215:0x744331711fe68408" target="_blank"><span style="color: red;"><b>HARİTA</b></span></a><br />
<span style="color: red;"><b><a href="https://www.google.com/maps/place/The+Hall/@41.035558,28.97942,19z/data=!3m1!4b1!4m2!3m1!1s0x14cab76128f9c215:0x744331711fe68408" target="_blank">NASIL GİDERİM?</a></b></span><br />
<iframe frameborder="0" height="300" src="https://www.google.com/maps/embed?pb=!1m18!1m12!1m3!1d752.3804853464757!2d28.979218834323884!3d41.03571378593711!2m3!1f0!2f0!3f0!3m2!1i1024!2i768!4f13.1!3m3!1m2!1s0x0000000000000000%3A0x744331711fe68408!2sThe+Hall!5e0!3m2!1str!2s!4v1415164979226" style="border: 0;" width="300"></iframe>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com3tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-4502880435581738392014-10-01T22:04:00.002+03:002016-01-23T01:31:19.782+02:00Bayramda "AŞK"a Geliyoruz!<br />
<div class="separator" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: center;">
<img alt="LOVE DANCE POINT" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXB8hM6u0abJKrpqAdWGD86Umn28bpjxDAeIEKZ1PEBHxgrXy23mnKfOS9uhxebBpkKXn3f18qviHtw9WI4ivOHE03VYkDPjhKextShmpKRV3WnFoVssGhyphenhyphenEAQGW7oXS24tlZSMttaSmr3/s1600/love.jpg" height="320" title="LOVE DP" width="228" /></div>
<br />
Havaların soğuk gitmesi, bayramın 2 gününün hafta sonuna denk gelmesi pek çok kişinin şehir dışı planlar yapmasına mani oldu.<br />
<br />
Her fırsatta bir yere kaçma planları yapan ben bile gidemiyorum bu bayram bir yere.<br />
<br />
Madem İstanbul'dayız bayramda o halde eğlenmek, coşmak gerek!<br />
<br />
Bayramda 4 gece boyunca <b><span style="color: red;">LOVE Dance Point</span></b> kapılarını bizler için açıyor!<br />
<br />
2000'li yılların başında Ankara yıllarımdan tanıdığım <b><span style="color: red;">DJ KAN</span></b> ve <b><span style="color: red;">DJ BARIŞ CAYMAZ</span></b> DJ kabininde gecenin temposunu belirleyecek!<br />
<br />
Ayrıca çılgın gogo ve drag queen şovlar da eğlenceyi fişekleyecek.<br />
<br />
Hep yalnız geziyorum diye bana kızan okurlarım<br />
Bu bayram sizleri <b>UNUTMADIM!!!</b><br />
<br />
<b><span style="color: red;">3-4-5-6 Ekim</span></b> geceleri birer okurumu birer arkadaşları (kim bilir belki de sevgilileri) ile <b><span style="color: red;">LOVE Dance Point</span></b>'e gönderiyorum. Hem de her gece için ayrı bir çifti!<br />
<br />
Yapman gereken şey blog'un <b><a href="http://seker-oglan.blogspot.com.tr/p/iletisim.html"><span style="color: red;">iletişim</span></a></b> bölümünden ya da <b><span style="color: red;">seker-oglan@yandex.com</span></b> adresinden bana ulaşarak hangi akşam gitmek istediğini bana bildirmen! Mesajında sana ulaşacağım bir e-posta adresini ve adını yazmayı unutma!<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img alt="LOVE DANCE POINT" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXB8hM6u0abJKrpqAdWGD86Umn28bpjxDAeIEKZ1PEBHxgrXy23mnKfOS9uhxebBpkKXn3f18qviHtw9WI4ivOHE03VYkDPjhKextShmpKRV3WnFoVssGhyphenhyphenEAQGW7oXS24tlZSMttaSmr3/s1600/love.jpg" height="640" title="LOVE DP" width="457" /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-84764821930736374802014-09-24T10:52:00.001+03:002016-01-23T01:30:20.557+02:00ONLAR ERDİ MURADINA, BİZ ÇIKALIM KEREVETİNE: İki cesur adamın rüya gibi hikayesi<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: #444444;">Düzen karşısında gizlenmedik 2 Eylül’de 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Ekin Keser ile 28 yaşındaki Emrullah Tüzün beraberliklerini bir düğünle taçlandırdı. Onların düğünlerini diğerlerinden farklı kılan ise eşcinsel bir çift olmalarıydı. </span>Kaos GL<span style="color: #444444;">’den </span><a href="http://kaosgl.com/yazarlar.php?id=4377" target="_blank"><span style="color: red;">Emre Zorlu</span></a><span style="color: #444444;">, Ekin ve Emrullah’ın romantik hikâyesini yazdı. </span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEic-lNXWRoFv5s3q6mwHry2hZgQ0a8c-caHE5zlvy_FfAn7-2QrTPzXkDuHu8zDl8dSJAz-ugIVCZHVM83W5MVUPEpcNEml6-nKvfR-bYh00siXIUEF1AXnstQTE6oLIUZo3HU4lM0Ufoay/s1600/ByNzXTCCEAE_RMV.JPEG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="gey evliliği" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEic-lNXWRoFv5s3q6mwHry2hZgQ0a8c-caHE5zlvy_FfAn7-2QrTPzXkDuHu8zDl8dSJAz-ugIVCZHVM83W5MVUPEpcNEml6-nKvfR-bYh00siXIUEF1AXnstQTE6oLIUZo3HU4lM0Ufoay/s1600/ByNzXTCCEAE_RMV.JPEG" height="334" title="gay marriage" width="640" /></a></div>
Geçtiğimiz günlerde devletin resmî nikahıyla olmasa da; alternatif bir törenle İstanbul’da evlenen eşcinsel çift, ‘heteroseksist düzenin karşısında gizlenmedik’ diyor. 21 yaşındaki Arap kökenli olan Ekin Keser, güzel sanatlar öğrencisi. Emrullah Tüzün ise 28 yaşında. 2 yaşındayken ailesi İstanbul’a göç etmiş, Batmanlı bir Kürt. Hizmet sektöründe çalışıyor ve fotoğraf çekmeye bayılıyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="color: red;">‘ELELE TUTUŞMAKTAN HİÇ KAÇINMADIK’</span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhW3KGvtUeBDBiO0resJOGKo_AKt9twkRxT_-tT5jNYni-oRz2qT-AifnKh8ZJo7PuOfDWlmO_d-AZGYDVD9o1oJ7f-IJaPpRbfMLkuE72mi3ao_6O7xvs1YuKm5VRU92_EFqCEguXR7Yg5/s1600/EV3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="gay evliliği" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhW3KGvtUeBDBiO0resJOGKo_AKt9twkRxT_-tT5jNYni-oRz2qT-AifnKh8ZJo7PuOfDWlmO_d-AZGYDVD9o1oJ7f-IJaPpRbfMLkuE72mi3ao_6O7xvs1YuKm5VRU92_EFqCEguXR7Yg5/s1600/EV3.jpg" height="282" title="eşcinsel evliliği" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<b>Emrullah ile karşılaştığın o anın bir tesadüf olduğunu düşünüyor musun? Nasıl tanıştınız?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Kesinlikle bir tesadüftü. Onunla ilk karşılaşmam, iki yıl önce arkadaşlarımı kıramayarak gittiğim Taksim’de bir açılış partisinde oldu. İlişkimizin başlayışı o zamana tekabül eder. Tanışmamızdan kısa bir süre sonra da aynı evi paylaşmaya başladık.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<b>Aynı evi paylaşmaya başladığınızda bulunduğunuz çevrenin içerisinde “anlaşılırız” korkusu hissettiğiniz oldu mu?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Olmadı çünkü aileme olduğum kadar çevreme de açık bir eşcinselim. Emrullah ile ilişkimizi biliyorlardı. Ona karşı duyduğum hisleri saklamadım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<b>Sahi, sokaklarda içinizden geldiği gibi aşkınızın getirdiği özgürlüğü yaşayabildiniz mi?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Yaşadık. Heteroseksist düzenin karşısında gizlenmedik. Duygularımızı görselliğimize de yansıttık. Birbirimize dokunduk, sarıldık ve el ele tutuşmaktan kaçınmadık.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<b>Aileleriniz cinsel yöneliminizi biliyor muydu?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Ailem biliyordu. Emrullah’ın ailesine açılması ise daha sonra oldu.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<b>İlişkinizi öğrendiklerinde bu durumu nasıl karşıladılar?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Sıradan bir ilişki gibi gördüler. İleriye dönük olduğunu düşünmüyorlardı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<b>Biriniz Arap kökenli, diğeriniz Kürt; bu iki farklı etnik köken, iki ayrı kültür... Tüm bunlara bağlı yaşayan akrabalarınızdan tepki aldınız mı?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Çok fazla tepki aldık. Hatta öyle ileri gidenler oldu ki ölüm tehditleriyle bile karşılaştık. “Tamam yaptınız bu kadarını. Bundan sonra gizlenin!” söylemlerine kulak asmadık. Emrullah’ın ailesinden ise herhangi bir nefret tutumuyla karşılaşmadık. En azından şu an ılımlı bir duruş sergiliyorlar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="color: red;">AİLE EŞRAFINDAN DÜĞÜNE GELDİLER</span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglTVScIKiFQycIzaQrEFr7h8BrkgIU-sK0vxjw1qktsltpiiSnum47FPl_Itd-l-N0Zz8tCtvv2ZJSUpcxVbTBDhCIv_WYoOPm_82K91w05-VOHiyilYjFUdf2aNA0slq_1LHRuRwxkb0P/s1600/EV1.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="eşcinsel düğünü" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEglTVScIKiFQycIzaQrEFr7h8BrkgIU-sK0vxjw1qktsltpiiSnum47FPl_Itd-l-N0Zz8tCtvv2ZJSUpcxVbTBDhCIv_WYoOPm_82K91w05-VOHiyilYjFUdf2aNA0slq_1LHRuRwxkb0P/s1600/EV1.jpg" height="266" title="gay düğünü" width="400" /></a></div>
<br />
<b>Evlilik isteği ilk kimin sürpriziydi?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Teklif Emrullah’tan geldi. Bu benim için oldukça büyük bir sürprizdi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<b>Nasıl bir teklifti? Sıradan mı, yoksa akılda iz bırakacak cinsten mi?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Nişanlandığımız gün iş yerinden çıkış saatimi geciktirmek için elinden geleni yapmaya çalıştı. Daire kapısının önüne vardığımda kapıda asılı bir sürpriz ile karşılaştım. Kâğıt’ın üzerinde “Bekbek seni çok seviyor” yazılıydı. (“Bekbek” birbirimize seslenirken kullandığımız bir hitap şeklidir.) Kapıyı açıp içeri girdiğimde duvarda asılı duran çiçek ve üzerine iliştirilmiş başka bir kâğıt gözüme çarptı. Kâğıttaki notun ne olduğu heyecandan zihnimden silinip gitti zira salonda sehpanın orada duran laptop’a gizlenmiş ses kaydı ezberimde. Emrullah, bana evlenme teklifinde bulunuyordu sonra yüzüklerimizle yanıma geldi. Eve gizlenmiş arkadaşlarım da o gece bizi yalnız bırakmadılar. Bu benim için oldukça heyecan vericiydi. Kendimi çok özel hissettim.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<b>Düğün organizasyonu öncesi heyecanı merak ediyorum. Bize o dönemden biraz bahseder misin? Kostüm, davetiye, mekan vs. Nasıl bir telaştı?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Evlilik heyecanı bir yana, yorucuydu. Davetiye tasarımı bize aitti. Tamamıyla el emeğiydi. Taslağı biz hazırladık; yakın arkadaşlarımızdan biri de karikatür çizimini gerçekleştirdi. Mekân için arkadaşımızın da aracılığıyla yatta karar kıldık, çünkü deniz özgürlük demekti. Zira aklımda ‘homofobik bir tehlikeye maruz kalır mıyız’ sorusu olmasaydı, merasimi bir villanın bahçesinde yapmayı istemiştim. Hayalim buydu diyebilirim. Kostüm arayışı bizi çok uğraştırdı. Neredeyse gezmediğimiz yer kalmadı. Çocukluk arkadaşımın seçimiyle kostümlerimiz de belirlenmiş oldu ve giyindiğimizde oldukça güzel durdu üzerimizde.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<b>Düğüne katılım beklediğiniz gibi miydi? Evlilik merasimine katılımını beklediğiniz zira sizi yokluğuyla üzenler oldu mu? Mesela aileden davetinize icabet edenler var mıydı?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Daveti yüz yirmi kişiyle sınırlamıştık. Katılım beklediğimiz gibiydi. Sevdiğimiz ve bize destek olan insanlar oradaydı. Gelmeyenlerin yokluğunu hissetmedim. Aktivist arkadaşlarımızdan da düğünümüze katılanlar oldu. Evet, aile eşrafından kuzenlerim beni yalnız bırakmadılar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="color: red;">‘O SENİN KOCAN MI?’ SORUSU ÇOK MUTLU ETTİ</span></b></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGlefPgwcavH-hVC62dSZE3ckF9Uiq9B1bZejREa4SlYiTfMqD7JwfR0P1pPSQEHwCB92omf70Scw8XI-qG6uEHLAoh7rKTCBxf_EZAdIChvDZ0nZ9cy8qcxDbrWGIg-6cuB-DXojNqf-c/s1600/EV4.JPEG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="gey damatlar" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhGlefPgwcavH-hVC62dSZE3ckF9Uiq9B1bZejREa4SlYiTfMqD7JwfR0P1pPSQEHwCB92omf70Scw8XI-qG6uEHLAoh7rKTCBxf_EZAdIChvDZ0nZ9cy8qcxDbrWGIg-6cuB-DXojNqf-c/s1600/EV4.JPEG" height="266" title="gay damatlar" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<b>Emrullah ile seni damatlık içinde görenlerden olumlu-olumsuz tepkiler aldın mı?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Trafiği hesaplayamadığımızı düşünüyorum. Trafikte kaldık. Baktık bu böyle olmayacak kendi düğünümüze yetişemeyeceğiz; vapurda aldık soluğu. Yanımızda nedimelerimiz ve sağdıcımız vardı. Gözler üzerimizdeydi. Hatta Eminönü iskelesinde karnımızın açlığını bastırmaya çalışırken çikolata yemeye başladığımız esnada bir kadın, çevresindeki insanlara bizi göstererek, “Bakın bakın! reklam çekiyorlar” dedi. Çikolata ve iki damat... Kadının böyle bir kombin oluşturması bizi güldürmüştü. En ilgi çekici olanı ise tören çıkışında Suriyeli bir kadının yanıma gelip Emrullah’ı göstererek, “o senin kocan mı?” diye sorması oldu. Bu soru beni ve Emrullah’ı çok mutlu etmişti.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnMr8grImqvWI0hT_zt6pHVbhWIpgVeLssVCbGCbstBgQXovVkOxMuaa32rPOA2Vc6GrNjvUN1StAlyLF1Auj0jIEsxsQsC0MotO0SokCYUcEGhJxbX31FUoDVRORkL1Jd-GX1BtDchPhG/s1600/EV2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img alt="eşcinsel damat" border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhnMr8grImqvWI0hT_zt6pHVbhWIpgVeLssVCbGCbstBgQXovVkOxMuaa32rPOA2Vc6GrNjvUN1StAlyLF1Auj0jIEsxsQsC0MotO0SokCYUcEGhJxbX31FUoDVRORkL1Jd-GX1BtDchPhG/s1600/EV2.jpg" height="275" title="eşcinsel damatlar" width="400" /></a></div>
<br />
<b>Türkiye’de eşcinsellere evlat edinme hakkı tanınsaydı çocuk sahibi olur muydunuz?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Kalabalık bir aile sayılırız. Bir köpeğimiz ve iki kedimiz var. Tabi neden olmasın eğer bu ülkeden eşcinselleri görmemekte direten, koltuğunu mesken bellemiş insanlar çeker giderse bir ya da iki çocuğu evlat edinmek istiyoruz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<b>Prosedürleriyle imzaya dayalı evlilik olmadığı için “niye böyle bir şeye kalkıştınız?” gibi yaklaşımlarla karşılaştınız mı? Olduysa yanıtınızı merak ediyorum. Ayrıca Türkiye’de eşcinsel evlilikleri yasal olsaydı değişen ne olurdu?</b><br />
<div style="text-align: justify;">
Evet, bazı çevrelerden bu tarz yaklaşımlarda bulunanlar oldu lakin evlilik törenimizi bizim için özel kılan hayalimizin gerçekleşmiş oluşuydu. Mutluluğumuza daha fazlasını katmıştık. Tarifi zor bir heyecandı.</div>
<div style="text-align: justify;">
Türkiye’de bizlerin de birey olduğu anlaşılsaydı, heteroseksüel evliliklerde eşlere tanınan federal haklara sahip olabilirdik. Bunun gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu yazı <a href="http://kaosgl.com/sayfa.php?id=17571" target="_blank">KAOS GL</a> ve <a href="http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/27260988.asp" target="_blank">Hürriyet</a> yayın organlarından alınmıştır.</div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com16tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-8548374371846233612014-08-18T20:12:00.000+03:002016-01-23T01:30:07.916+02:00Beyaz Porsche'li Prens<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiv7cxlV8ETov5pfFwz4OfoEdvHaJFy_j9HKlYIMyfajL_Fy4ya5VC72ZmUMIETATUFrh4sbBl6ELxFCv70gBCY7J9KaTOzCom6cxukIiUHZHDg_rCyx5NQfHZ_yvtAxtmscP7wfQtim5ev/s1600/PORSCHE-TURBO-WHITE-CONV-CCM.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiv7cxlV8ETov5pfFwz4OfoEdvHaJFy_j9HKlYIMyfajL_Fy4ya5VC72ZmUMIETATUFrh4sbBl6ELxFCv70gBCY7J9KaTOzCom6cxukIiUHZHDg_rCyx5NQfHZ_yvtAxtmscP7wfQtim5ev/s1600/PORSCHE-TURBO-WHITE-CONV-CCM.jpg" height="218" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Çocukluğumuzda okuduğumuz tüm masallarda hep bir beyaz atlı prens vardır atının yelesini savura savura gelerek esas kızı kurtaran. Çocukluğum boyunca masalları çok sevdim. Bin Bir Gece Masalları'ndan Pamuk Prenses'e dek neredeyse tüm masalları okudum. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Masallar hayal dünyamın gelişmesinde önemli bir rol oynadı ama o beyaz atlı prens hep aklımın bir köşesinde kaldı. Günümüz için beyaz atlı prens pek de havalı bir figür olmadığından ben hep <b style="color: red;">Beyaz Porsche'li Prens</b>'in hayalini kurdum. Elbet bir gün tanışacaktım, ne de olsa umut fakirin ekmeğiydi.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bundan 3-5 sene evvel baharın yaza yüzünü döndüğü günlerden birinde <b><span style="color: red;">GAYROMEO</span></b>'dan bir mesaj geldi. Benimle tanışmak ve görüşmek istiyormuş falan filan. Bildiğimiz tipik ilk mesajlardan biriydi. Hemen mesajı gönderen kişinin profiline girdim ve okumaya başladım. 40'lı yaşlarda, uzun boylu, pek çok yabancı dil bilen, iyi eğitimli olduğu anlaşılan biriydi. Her şey güzel görünüyordu ama en önemli şey eksikti profilinde: fotoğrafı!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Kibarca fotoğrafı olmayan insanlarla tanışmadığımı, eğer özel bir durumu varsa bir sonraki mesajına fotoğrafını ekleyebileceğini vs yazdım. Çok geçmeden cevap geldi: Fotoğraf konusunda çok hassasmış ama istersem istediğim bir yerde bir şeyler içebilirmişiz. "Bak şu kendini beğenmişe" dedim içimden ve böyle bir şeyin mümkün olmadığını, eğer gerçekten tanışmak istiyorsa bana en azından yüzünün belli olduğu bir fotoğrafı göndermesi gerektiğini yazdım. Saat geç olmuştu, ertesi gün iş vardı. Mesajı gönderip uykuya daldım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Ertesi akşam mesajlarımı kontrol ederken ondan gelmiş 3 mesaj gördüm. Mesajların hepsinde de aynı şey yazıyordu. Bana telefon numarasını vermiş, konuşursak hak vereceğimden söz etmiş. Hadi bi şans verelim deyip gizli numaradan aradım. Telefonu açan adam kim olduğumu anlayamadı ve hangi dilde olduğunu anlamadığım bir şeyler söyleyip telefonu yüzüme kapattı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bozulmuştum... Hem telefon numaranı vereceksin, hem de dinlemeden yüzüme telefonu kapatacaksın! O sinirle hemen GAYROMEO'dan bir mesaj döşedim. Çok zaman geçmeden cevap geldi. Gizli numara olduğu için tanıyamamış, mesaj yazıp haber vermediğim için başka biri sanmış beni. Tabi ki bu mesaj sinirimin geçmesine yetmedi. Bilgisayarı kapattım, güzel bir film açtım ve ayaklarımı uzatıp filmin keyfini çıkarttım.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Film bittiğinde saat geç olmuştu. Yatmadan önce tüm maillerimi kontrol ettim, tam bilgisayarı kapatacağım ROMEO'nun internet tarayıcımın bir sekmesinde açık kaldığını fark ettim. Bir kaç tane mesaj gelmişti. Kimdenmiş diye hemen merakla kontrol ettim. Bir kaç abazandan "hadi sevişelim" mesajı ve bizim fotoğrafsız ısrarcı arkadaştan 2 mesaj!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Israrla yeniden aramamı söylüyordu. Ben de iyi bari biraz eğlenelim diyerek yeniden numaramı gizleyerek aradım. Bu kez direkt tanıdı ve sıcak bir şekilde açtı telefonu. Konuştukça aradığım kişinin bir Türk olmadığını anladım. Çünkü Türkçe konuşurken ciddi anlamda zorlanıyordu. Yabancı olup olmadığını sordum, yabancı olduğunu kabul etti ama nereli olduğunu söylemedi. İngilizce konuşmak isterse benim için sorun olmadığını söyledim ve sohbete İngilizce olarak devam ettik. İngilizcesi çok komik ve aksanlıydı. Komik olmasının sebebi aksanından kaynaklanmıyordu. Cümleye İngilizce başlıyor, başka bir dilde devam edip Türkçe bitiriyordu. Bu sebeple söylediklerinin çoğunu tekrar ettirip anlayabiliyordum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
2 saatten uzun süre konuştuk. Fotoğraf ya da görüntülü sohbet olayı konusunda inanılmaz inatçı biriydi. Sebep olarak tanınmış biri olduğundan söz ediyordu ve bir riske girmek istemiyormuş. Ertesi gün için benden bir randevu koparmaya çalıştı ama O ne kadar inatçıysa ben de en az O'nun kadar inatçıydım. Benden randevu koparamadı ama telefon numaramı almayı başardı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
O geceyi takip 3-4 gün boyunca her gece telefonda 1-2 saat konuştuk. Beni ciddi anlamda güldürüyordu. O'nunla konuşmak sanki bir gülme terapisi gibi geliyordu bana. Sonunda buluşma konusunda beni ikna etti. Ama bir kaç itirafta bulunması gerekiyordu. Kendisinin tanınmış bir kişi olduğunu ve çok varlıklı olduğunu söyledi. "Bu senin sorunun, benim değil!" dedim gülerek. "En azından içtiğin kahveyi ısmarlamak zorunda kalmam" diye ekledim, gülüştük.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Randevu günü gelip çatmıştı. Randevu saatinden 3-4 saat önce beni aradı. "Yine ne oldu?" diyerek açtım telefonu. Beraber yemek yiyecektik ama öncesinde evinde bir şeyler içmeye davet ediyordu. İş yerinde olduğum için rahat konuşamıyordum ve "peki, öyle olsun" dedim. Bana evinin adresini falan da vermemişti. Dışarıda bir yerde buluşacaktık önce. Nitekim öyle de oldu. Ben buluşacağımız yere gittim ve beklemeye başladım. Buluşma saati gelmiş olmasına rağmen ortada kimse yoktu. Telefon açıp bunun hiç hoş olmadığından söz ettim. "Biri geliyor seni almaya, birazdan orada olur" dedi. İçime bir kurt düştü. Acaba başıma kötü bir olay mı gelecekti?<br />
<br />
İçimden bir ses "Bas git" derken, diğer ses de "buraya yüzünü bile görmediğin bir adamla buluşmaya gelerek zaten riski göze aldın, bekle biraz daha" diyordu. Ben ne yapsam diye düşünürken Hintli bir adam geldi yanıma ve İngilizce konuşarak merhabalaştı benimle. Beni eve götüreceğini söyledi. Adamın peşine takıldım ve yürümeye başladık. 1-2 dakika sonra bir villanın önüne geldik. Önünde polis kulübesi vardı ve villanın üzerinde binanın bir ülkenin konsolosluğuna ait olduğuna bir tabela vardı. Takip ettiğim adam polise selam verdi ve polis otopark kapısını açtı. Biz içeri girdik. İçeride iki tane lüks marka araç vardı. Otopark'ın içindeki merdivenden yukarı kata çıktık. Merdiven bir bahçeye açılıyordu. Gayet bakımlı bir bahçeydi ve bahçenin sonunda uzun boylu, esmer, zayıfça bir adam beni bekliyordu. Son 5-6 gecedir telefonla konuştuğum zat-ı muhterem nihayetinde karşımdaydı.<br />
<br />
Beni eve getiren adam "beyefendi sizi bekliyor" dedi, gözleriyle işaret ederek gizemli yabancıyı gösterdi ve yanımdan ayrıldı. Bu gizemli yabancıya doğru yürürken bir yandan da göz ucuyla süzüyordum. Ne kadar lüks marka varsa üzerindeydi. Kıyafetinin her parçasında markalar yazıyordu. Kocaman <b><span style="color: red;">Hermes</span></b> bir kemer, üzerinde yine markanın logosunun bulunduğu <span style="color: red;"><b>Louis Vuitton</b></span> ayakkabılar ve gömlek, <b><span style="color: red;">Armani </span></b>pantolon... Adamın yüzünden önce kıyafetleri göze çarpıyordu. Marka giyinmenin dibine vurmuş, kendini yürüyen bir reklam panosuna çevirmişti.<br />
<br />
Gizemli yabancının yanına geldiğimde el sıkışıp merhabalaştık. Gülerek bana "şimdi artık tanıyorsun beni" dedi ve kendinden söz etmeye başladı. Orta Doğu'da petrol zengini bir ülkenin İstanbul Başkonsolosuydu. Veliaht Prenslerden biriymiş. Emir öldüğü zaman yerine geçebilecek sınırla sayıdaki kişilerdenmiş. Tüm kibiriyle anlattı bana Emir olma prosedürünü. Sonra evi gezdirdi. Gerçekten son derece zarif döşenmiş 3 katlı bir villaydı burası.<br />
<br />
Bir şeyler içip sohbet ettik kısa bir süre. Allah'tan prens istedim gönderdi ama tek bir eksikle, dedim ve ekledim: <b><span style="color: red;">Beyaz Porsche'li bir Prens</span></b> dilemiştim, neyse seni de böyle kabul edeceğiz. Bunu söylememle birlikte kahkaha krizine girdi. Yanında çalışanlara Arapça bir şeyler söyleyerek gülüyor, gözlerinden yaşlar geliyordu. Elimden tuttu, beni bahçeye sürükledi. Bir yandan yürüyoruz, bir yandan da gülmeye devam ediyordu. Evin ön bahçesine geldik ve ilerideki arabaları işaret ederek "Duan eksik değil tam olarak kabul oldu" dedi. Ne diyor bu adam, manyaklaştı herhalde diye düşünürken ilerideki beyaz Porsche'yi gördüm ve ben de gülmeye başladım. Ben güldükçe o gülüyor, o güldükçe ben gülüyordum. Muhtemelen 10 dakika kadar gülmüşüzdür.<br />
<br />
Güldüğüm şey aslında adamın Beyaz bir Porsche'sinin olması değildi, komik olan şey hayallerimdeki prens batı Avrupa ülkelerindendi. Yani ben hep <b><span style="color: red;">Danimarka</span></b>, <b><span style="color: red;">Hollanda</span></b>, <b><span style="color: red;">Galler</span></b> prensi bekliyordum. En azından <b><span style="color: red;">İspanya Kralı</span></b> falan çıkar karşıma diye kurarken Arap bir prens çıkmıştı karşıma. Evet, Beyaz Porsche'si de vardı ama kahretsin tipim değildi!<br />
<br />
Madem dileğim kabul olmuştu, sonuna dek tadını çıkarmak lazımdı. Ben, Prens ve onun koruması beraber yemeğe çıktık. Koruma son derece yakışıklı bir adamdı. Yemek yiyeceğimiz yere giderken "ah şu koruma olaydı ya prens" diye geçirdim içimden hep.<br />
<br />
Lüks semtlerimizden birinde bulunan lüks bir İtalyan restoranına gittik. Orada da gözlerimizden yaşlar gelene dek güldük. Ben sevgili prensimden elektrik alamadığım için direkt kanki olayına giriştim ve son derece rahat davrandım. Anladığım kadarıyla buluştuğu kişilerin gözleri para pul ve ünvan ile kamaşıyor, kendilerini prensimize beğendirmek için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlardı. Ben ise lise arkadaşım gibi konuşuyordum zat-ı muhteremle :)<br />
<br />
Cümlelerimin sonuna "şeyhim" diye eklemeliymişim. Bunu duyduğumda gülmekten kırıldım. Hadi oradan, dedim. Burada senin şeyhliğin de prensliğin de işlemez, Cumhuriyet rejimine hoşgeldin diye ekledim. Şaşırdı, daha önce sanırım hiç böyle bir tepki almamıştı. Şaşkınlığının ardından benim hakaret niyetiyle söylemediğimi anladı ve gülmeye başladık yine.<br />
<br />
Bizimki parayla, malla mülkle hava atmaya başladı. "Aman sus sus, parayla saadet olmaz" dedim. Kahkaha atarak "Bunu da hep fakirler söyler. Bana bir tane bile çok varlıklı adam gösteremezsin bunu söyleyen" dedi. Düşündüm... herif doğru söylüyordu. 5-10 dakika dalga geçti benimle bu konuda.<br />
<br />
"Fotoğrafını göndermiyorsun çünkü ülkende gay olmak yasak. Emir duyarsa alır kelleni" dedim. Güldü yine. "Emir zaten biliyor beni" dedi. Şaşırdım!!! İslamî yasalara göre yönetilen bir ülkenin başındaki kişi bildiğin gayfriendly biriydi. İstanbul'dan sonra Barselona ya da Amsterdam konsolosluğuna atanacakmış. Gay hayatı yaşaması Emir'i hiç rahatsız etmiyormuş. "Peki ya ülkendeki sıradan vatandaşlar için durum nasıl?" dedim ve ekledim "Onlar da senin gibi cinselliklerini rahatlıkla yaşayabiliyorlar mı?" Hemen savunmaya geçti, aman efendim onların durumu farklıymış da onlar da gizlice yaşasınlarmış.<br />
<br />
Onunla konuşurken gerçek anlamda bencilliğin ne demek olduğunu anladım. Ciddi manada diğer insanların onun bir nevi kölesi olduğunu düşünüyor. Bana asla kabul edilemez gelse de O'nun o devasa egosuyla konuşması beni çok güldürdü.<br />
<br />
Gece boyu müstehcen şakalar yaptı bana. Hatta çoğunu yüksek sesle yaptığından tüm restoran bizim şakalara istemeden kulak misafiri oldu. Masada prensin koruması da bizimleydi. O da esprilere gülüyor, zaman zaman yorumlara bulunuyordu. "Baksana bu kendini dünyanın sahibi sanıyor. Sana asılmıyor mu bu?" diye sordum. "Yok canım, daha neler" dedi ve ekledi: "Öyle bir şey yapsa basar istifayı giderim!". Koruma böyle söylüyordu ama parmağındaki kocaman pırlanta yüzüğü ve pahalı İtalyan takım elbisesini prensin hediye ettiği çok belliydi. Sevgili prensimizin yediği her naneyi biliyormuş bizim koruma. Yakışıklı koruma bana döndü ve Türkçe ve biraz sessiz "Ne yaptın bu adama? Ben her buluşmasında yanındayımdır. Bildiğin ciddi bir adamdır, pek espri yapmaz normalde." dedi. Benim prensten elektrik almadığımı prens de anlamış olmalı ki O da bana karşı kanki muamelesi yapıyordu.<br />
<br />
Geceyi gülerek hatta kahkaha atarak geçirdik. Restorandan ayrıldık, sahil yolundan Beşiktaş'a doğru ilerlemeye başladık. Beni eve bırakmak istedi. Gerek yok, dedim ve Beşiktaş'ta vedalaşarak araçtan indim. Eve geldiğimde gülmekten ne kadar yorulduysam hemen uyudum.<br />
<br />
O gecenin ardından bir kaç kez daha telefonda konuştuk ve bir daha görüşmedik. Bugün bile o geceyi düşündükçe gülüyorum.<br />
<br />
O geceden sonra bir daha genel isteklerde bulunmadım Allah'tan. Çünkü ben Beyaz Porsche'li bir prensle tanışmak istemiştim ve dileğim gerçekleşmişti. Oysa Batı Avrupa ülkelerinden birinin prensiyle tanışıp evlenmek ve sonsuza dek mutlu yaşamak istiyorum deseydim şimdi beni bu blogdan değil Kraliyet web sitesinden takip ediyor olurdunuz :)<br />
<br />
<b><span style="color: red;">Kıssadan hisse:</span> Bir şey dilerken iki kez düşün. Dikkat et, dileklerin gerçekleşebilir!</b><br />
<b><br /></b>
<b><span style="background-color: black;"><span style="color: white;">GEÇ GELEN NOT:</span></span> </b>Yazı kurgu değildir. Yazılan her şey bizzat yaşanmıştır. </div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com32tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-70625370038094462812014-08-15T15:30:00.003+03:002016-01-23T01:28:16.609+02:00Amsterdam'da Ücretsiz HIV Testi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHb9Y9BUNy13vwqqECOhIHYkQJEqaVeQzaoukl5Lv14e9OosCaOujgKVKczDpiwZ9NY2q3mpB1JZUHBG-EMlpAEFyOPmNV7iFvf6gg1jrLdv5kQX75ojSz8MaM3FtyTwaGK5rUE7XW4Tjg/s1600/INFOAIDS63454325.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjHb9Y9BUNy13vwqqECOhIHYkQJEqaVeQzaoukl5Lv14e9OosCaOujgKVKczDpiwZ9NY2q3mpB1JZUHBG-EMlpAEFyOPmNV7iFvf6gg1jrLdv5kQX75ojSz8MaM3FtyTwaGK5rUE7XW4Tjg/s1600/INFOAIDS63454325.jpg" height="321" width="400" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Amsterdam seyahatim sırasında yanlarında kaldığım arkadaşlarım vesilesiyle <b><span style="color: red;">HIV pozitif</span></b> bir eşcinselle tanıştım. Güler yüzlü, neşeli, yaşam dolu ve henüz 26 yaşında bir gençten söz ediyorum. Nedense bizim toplumda HIV pozitif olanların fiziksel olarak çok zayıf, derileri lekeli, gözleri bulanık bakan insanlar olduğu düşünülür. Gerçek ise bambaşka... <span style="color: red;"><b>HIV pozitif olan bireyler hasta değiller!</b></span> Sadece virüsü vücutlarında taşıyorlar. Uygun tedaviyi aldıkları sürece HIV onları hasta etmiyor ve sağlıklı diğer bireyler gibi hayatlarını sürdürüyorlar.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
HIV pozitif bir bireyle aynı masada oturup yemek yerken tabi ki konu HIV ve cinsel yolla bulaşıcı hastalıklara geliyor. Uzun uzun konuştuk hayatı ve HIV ile enfekte olması üzerine. Konuşmanın sonlarına doğru konu bana geldi ve benim daha önce HIV testi yaptırıp yaptırmadığımı sordu. Geçen Nisan ayında yaptırdığımı ve şükürler olsun ki negatif çıktığımı anlattım. Bunun üzerine "peki ya diğer cinsel yolla bulaşan hastalıklar için hiç test yaptırdın mı?" dedi. HIV testi yaptırmıştım ama <b><span style="color: red;">Hepatit</span></b>, <b><span style="color: red;">gonore (bel soğukluğu)</span></b>, <b><span style="color: red;">sifiliz (frengi)</span></b> gibi hastalıklar için hiç test yaptırmamıştım. Bana Amsterdam'da kaç gün kalacağımı sordu. Normal yollardan başvuruda bulunduğunuzda size yaklaşık 1 hafta sonrası için sıra veriyorlar. Ammaaaaa acil durumlar için ertesi gün ya da aynı gün için randevu veriyorlarmış. Aldı eline tabletimi ve hemen formu oldukça dramatik bir şekilde doldurmaya başladı. </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Formdaki hikaye aynen şöyle: Ben bir <b><span style="color: red;">cruising club</span></b>'a yani seks kulübüne gidiyorum. Çok içiyorum ve sarhoş oluyorum. Sonrasında da HIV pozitif biriyle cinsel ilişkiye giriyorum. İlişki sonrası prezervatifi kontrol ettiğimde prezervatifin yırtılmış olduğunu fark ediyorum.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bizimkiler formu bir güzel doldurup gönderdiler. Ertesi gün sabah sağlık merkezinden aradılar. Beni hemen görmek istiyorlarmış. <b><span style="color: red;">PEP </span></b>denilen 1 aylık koruma amaçlı HIV tedavisine başlamak istiyorlarmış. Aman tanrım, dedim. Yalan söylemenin cezası ağır ilaç tedavisine mi başlamak olacaktı benim için. Neyse ki hasta istemedikten sonra herhangi bir tedaviye başlayamıyorlarmış. Arkadaşımın refakatinde biz öğleden sonra sağlık merkezine gittik. Giderken bana poponu temizledin mi diye sordu. Şaşırdım... ne alakası var ki HIV testi ile dedim. Sadece bir kan tahlili olmayacak mı bu dedim. Değilmiş efendim... boğazdan, penise, anüse dek her yerden örnek alıp tüm cinsel yolla bulaşan hastalıklar için test yapıyorlarmış. Ben birden ürktüm sanki daha önce kimse görmemiş gibi penisimi, anüsümü :)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sıramızı alıp beklemeye başladık. <b><span style="color: red;">Bu test LGBTİ bireyler için ücretsiz</span></b>miş ama heteroseksüeller ücret ödemek zorundalarmış. Bekleme odasında türlü türlü gay vardı. Herkes birbirini kesiyor ama sohbete başlayamıyordu. Malum HIV pozitif olma ihtimali oldukça yüksekti orada tanıştığınız birinin.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sıram geldi ve arkadaşımla birlikte muayene odası girdik. Erkek hemşire arkadaşımı dışarı almak istedi. Her ne kadar o benim her şeyimi biliyor desem de dinlemedi ve benimle bire bir görüştü.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
50 yaşlarında eşcinsel olduğu beni süzüşünden belli olan bir erkek hemşireydi benden örnekleri alacak olan zat-ı muhterem. Benden hikayeyi dinlemek istedi. Formu doldururken dil engelinden dolayı muhtemelen yanlış şeyler yazdığımı anlattım. Hikaye doğru ama prezervatifte yırtık yoktu dedim. Hangi club'a gittin, CHURCH müydü, dedi ve göz kırptı bana. <b><span style="color: red;">CHURCH</span></b>, Amsterdam'ın en azgın ve kalabalık club'larından birisi. Ahanda bu adam gay dedim içimden ve yalanıma devam ettim. Evet, oraya gittim, dedim utanarak. (<b>Yalandan kim ölmüş?</b>)</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Benden önce HIV ve Hepatit için kan aldı. Ardından boğazıma bir çubuk soktu ve bademciklerimden örnek aldı. Daha sonra benden sedyeye uzanmamı istedi ve pantolonumu indirip penisimi kontrol etmeye başladı. Kasıklarıma bastırarak ağrı olup olmadığını sordu. Penisime ince bir çubuk soktu ve örnek aldı. Acıdı mı diye soracak olursanız gerçekten hissetmedim bile. Sonra yan çevirdi beni ve popoma bir şey sokup içine baktı. Rektoskopi deniyor bu işleme. Sonrasında yine bir çubuk yardımıyla popomdan da örnek aldı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
20 dakika dışarıda beklememi söyledi. Çünkü 20 dakika içinde HIV ve Hepatit sonuçlarım belli olacakmış. Dışarıda arkadaşımla gırgır şamata muhabbet ettik 20 dakika boyunca. Odaya tekrar girdim. Sonucun negatif olduğunu müjdeledi bana. Daha önceden hepatit aşım olup olmadığını sordu. Hepatit aşım yoktu. Hemen yapabilirim ilk dozu dedi. Bedava sirke baldan tatlıdır diyerek kolumu uzattım, aşımı oldum. Diğer test sonuçlarının bir hafta sonra belli olacağını, sonuçları internetten takip edebileceğimi anlattı. El sıkışıp ayrıldık.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Geçenlerde sonucum belli olmuş. Neyse ki negatif çıktım tüm testlerden. Pozitif çıksaydım yine tüm tedavilerden ücretsiz olarak yararlanabilecektim. Medeniyet herhalde böyle bir şey olsa gerek! Ülkeye misafir olarak gelmiş birine bile değer verip tüm test ve tedavilerini ücretsiz yapıyorlar. Vay beee...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Diyeceğim şu ki siz de bir gün Amsterdam'a giderseniz gitmeden önce internetten dramatik bir hikaye uydurarak başvuruda bulunabilir ve ücretsiz testinizi yaptırabilirsiniz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwAtPMywQKwglv2A-yIJ7sWsa3qba6nhQeDxstb96uufdfqaJs3GixFoegDySrK-8ec-qLNq27O5ngmAd1g1hZVrev90ogxXZpsVTKX_znfdmlYz9AF4i42pAqTNEzSvw28NsNpGfPxhXl/s1600/GGDAmst.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjwAtPMywQKwglv2A-yIJ7sWsa3qba6nhQeDxstb96uufdfqaJs3GixFoegDySrK-8ec-qLNq27O5ngmAd1g1hZVrev90ogxXZpsVTKX_znfdmlYz9AF4i42pAqTNEzSvw28NsNpGfPxhXl/s1600/GGDAmst.jpg" height="186" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
İlgilenenler için adres ve iletişim bilgileri:</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b><span style="color: red;">GGD Amsterdam</span></b></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<b>Web Sitesi</b></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="color: red;"><a href="http://www.ggd.amsterdam.nl/menu-iii/english/">http://www.ggd.amsterdam.nl/menu-iii/english/</a></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Nieuwe Achtergracht 100, 1018 WT Amsterdam</div>
<div style="text-align: justify;">
<b>+31 20 555 5911</b></div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com7tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-74484480700282463952014-08-14T21:46:00.003+03:002016-01-23T01:27:57.178+02:00İlk Kez Budapeşte ve Berlin, Yeniden Roma ve Amsterdam<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcmqqRkZdKPPnoyRxP3MtM2s-U0Tqq9HDGSdWmXYoSr7-79HDA9CdXC9pNqusqb200gTCDtct6vZ6rvhBXvUBSjTSk0okQBgPoF8znc5DRLQUNcc8mUeG1HulBNCe22YN1dJda7iNvcw_S/s1600/201308-hd-travel-illo.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhcmqqRkZdKPPnoyRxP3MtM2s-U0Tqq9HDGSdWmXYoSr7-79HDA9CdXC9pNqusqb200gTCDtct6vZ6rvhBXvUBSjTSk0okQBgPoF8znc5DRLQUNcc8mUeG1HulBNCe22YN1dJda7iNvcw_S/s1600/201308-hd-travel-illo.jpg" height="320" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Şubattaki Amsterdam seyahatim tam bir fiyaskoydu. Benim gibi sıcaktan asla bunalmayan biri için hava çok soğuktu. Sıfırın altındaki derecelere pek alışkın değilim, tüm hafta öksürdüm sokaklarda. Bir de İstanbul'a dönüşte boğaz ağrım ve uçaktaki basınç ikilisinin ortaklaşa sebep oldukları orta kulak iltihabı tatilin tuzu biberi oldu. Eğlenmedim mi? Tabii ki çok eğlendim ama şunu anladım ki kış tatilleri bana göre değil!</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Buz gibi soğuk havada geçen Amsterdam tatilimin ardından 10 tane iğneyi yedim popomdan. Mart ayında aylar öncesinden alınmış Budapeşte tatilimi de yakmak zorunda kaldım. Çünkü doktorum bir süre uçmayı yasaklamıştı bana. Sözünü dinlemeyip uçarsam kulak zarımın basınçtan patlayacağını söyledi ki bu beni korkutmaya yetti.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Nisan geldi çattı. Doktora kontole gittim ve artık uçabileceğim haberini aldım. Haberi alır almaz hemen eve gelip Mart ayında yapamadığım Budapeşte tatilini yazın yapmak için bilet arayışına girdim. Ucuz bir uçak bileti buldum ve hemen tek yön satın aldım. Sonra Budapeşte'den o tarihlerde en ucuz hangi şehirlere Battı balık yan gider dedim ve hemen Roma ve Amsterdam biletlerini aldım. Biletleri aldım almasına da tarihleri hep ucuz günlere getirmeye çalıştığımdan tüm tatil 18 gün olmuştu. Bilet fiyatlarını ucuza getireyim derken otel ücretleri girecekti bir yerlerime. Neyse ki her şeyi hallettim ve Roma hariç hiç para vermedim kalacak yere. Nasıl mı yaptım? Yakında başka bir yazıyla anlatacağım uzun uzun çooook ucuza nasıl tatil yapılacağını.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Sonuç olarak Nisan ayında bir deli anıma aldığım 5 uçak bileti sayesinde 18 gün 4 Avrupa ülkesinde harika zaman geçirdim. Amsterdam'da bulunduğum günler Amsterdam Pride'ın olduğu günlerdi. Kışınki hezimetin acısını fazlasıyla çıkarttım. O hızla şimdiden kış tatili için daha sıcak memleketlere biletler alındı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Evim, arabam, bankada milyonlarım, son model bir cep telefonum yok! Ama her şehirde tanıdığım güzel insanlar, muhteşem anılar var cebimde.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bu maceraların ayrıntılarını zaman bulursam ilerleyen günlerde yazacağım. Takipte kalın!</div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com8tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-56689771545593310132014-07-17T17:02:00.001+03:002016-01-23T01:27:52.011+02:00GAYMAG: Türkiye'nin İlk Gay Magazin Dergisi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgXgVl3l1CnNF5yNjHjpZFYuea9f88qa9t5rkl5XY7c2hyphenhyphenmwA1qFHb66E1DTKGhBqfrqALBdIhJndGYRdpOtvIdpiYte9zk8bxv9JFXDwR1owQfSnmQZq12kG04TPE9zPJo3Ee55k0XMJtY/s1600/1551491_282855031876726_5149397383797260832_n.jpg" height="236" width="640" /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<span class="apple-converted-space"><b><i><span style="background: white; color: #ff3399; font-family: ""serif"","serif"; font-size: 20.0pt;">Türkiye'nin İlk Gay Magazin Dergisi</span></i></b></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<span class="apple-converted-space"><b><i><span style="background: white; color: #ff3399; font-family: ""serif"","serif"; font-size: 20.0pt;">15 Ağustos'ta yayın hayatına başlıyor</span></i></b></span></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<b><a href="http://gaymag.org/" style="color: red;" target="_blank">GAYMAG</a>,<span style="color: red;"> </span></b>uzun zamandır internet üzerinden modadan sanata, spordan magazine dek pek çok konuda paylaşımlarda bulunan bir gay magazin haber portalı aslında. Uzun zamandır basılı bir dergi olarak yayınlama fikirleri vardı ancak biliyoruz ki bu ülkede GAY konseptli bir dergi yayınlamak oldukça zor. Derginin yayın yönetmenliğini <b><span style="color: red;">Fatih Kocatürk</span></b> yapıyor. Kendisini uzun zamandır tanıyorum, vizyonu çok geniş bir isim. Biliyorum ki bu işte de harikalar yaratacaktır.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gay temalı dergi olarak hepimizin bildiği <a href="http://www.kaosgldergi.com/" target="_blank"><span style="color: red;"><b>KAOS GL</b></span></a> dergisi var ki bu sene yayın hayatının 20. yılını kutluyor. KAOS gerçekten hepimizin saygısını kazanmış bir dergi. Daha çok siyasi ve toplumsal konular üzerine yazılar yayınlıyorlar. <b><span style="color: red;">GAYMAG</span></b> ise <b><span style="color: red;">OUT</span></b>, <b><span style="color: red;">GAY TIMES</span></b>, <b><span style="color: red;">ATTITUDE </span></b>gibi yabancı gay temalı dergiler kalitesinde bir magazin dergisi sunmayı amaçlıyor.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İlk sayıda <b><span style="color: red;">Murat Boz</span></b> ile çarpıcı bir röportaj gerçekleştirilecekti ancak Murat Boz iş takviminin yoğunluğu sebebiyle röportajı ertelemiş. Aslında bu konu tam bir muamma. Bazı kaynaklarda Murat Boz'un "bana bu dergiden hiç teklif gelmedi" dediği yayınlanırken, bazılarında da Murat Boz'un son dakikada vazgeçtiği yazılıyor. Derginin internet sitesindeki basın duyurusunda ise Murat Boz'un iş temposu sebebiyle çalışmaların durdurulduğundan söz ediliyor. Basın duyurusuna <a href="http://gaymag.org/?p=1118" target="_blank"><span style="color: red;"><b>BURADAN</b></span></a> ulaşabilirsiniz.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgXvGC9mYfuEpRAGGqFnMoBDows89pRrBGEcD0PfJKK9139dOdcxh1XOn9RIFVEalWOmmU4iUAN1usqWw2H3GLtufne2YUsZr__MdVfJYwc-Lu-XxzFoDFbascL_AqejkJEV5_odaZIIeB/s1600/10514605_303522799809949_165535749828070177_n.jpg" height="236" width="640" /></div>
<div style="text-align: justify;">
Murat Boz ilk sayıda olamayacak diye üzülmeyin! Çünkü ilk sayı bomba gibi bir röportajla geliyor: <span style="color: red;"><b>MARIAH CAREY</b></span>! Evet, yanlış okumadınız! Ünlü şarkıcı Mariah Carey GAYMAG'in ilk sayısında Türk okuyucularla buluşucak. Röportajı ve fotoğrafları heyecanla bekliyorum.<br />
<br />
Ayrıca ilk sayıda <b><span style="color: red;">Ayşe Hatun Önal</span></b> da GAYMAG'de! <b><span style="color: red;">Murat Renay</span></b>'ın gerçekleştirdiği röportajın fotoğraflarını da <b><span style="color: red;">Alee Te</span></b> çekmiş. Backstage'den gördüğüm kadarıyla keyifle okuyacağımız bir röportaj olmuş. Dergi için yapılan fotoğraf çekiminin sahne arkası görüntülerini aşağıdaki <a href="http://vimeo.com/100677080" target="_blank"><b><span style="color: red;">video</span></b></a>dan izleyebilirsiniz. </div>
<center>
<iframe allowfullscreen="" frameborder="0" height="281" mozallowfullscreen="" src="//player.vimeo.com/video/100677080?color=ff0179" webkitallowfullscreen="" width="500"></iframe></center>
<center>
</center>
<center>
</center>
<center>
</center>
<center>
Ayrıca Ayşe Hatun Önal'ın bizlere bir <a href="https://www.facebook.com/photo.php?v=309287449233484" target="_blank"><span style="color: red;"><b>mesajı</b></span></a> var!</center>
<center>
<span style="font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, helvetica, arial, sans-serif; text-align: justify;"><br /></span></center>
<center>
<span style="font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, helvetica, arial, sans-serif; text-align: justify;">Dergiyi sadece </span><b style="font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, helvetica, arial, sans-serif; text-align: justify;"><span style="color: red;">D&R</span></b><span style="font-family: 'Helvetica Neue Light', HelveticaNeue-Light, helvetica, arial, sans-serif; text-align: justify;">'lardan satın alabileceğiz. Bunun sebebi diğer dağıtım organlarının istedikleri fahiş fiyatlar. Umarım dergi yüksek bir satış grafiği çizer ve başka satış organlarından da dergiye ulaşabiliriz. D&R'ın internet sitesi üzerinden satış yapılacak mı bilmiyorum ama büyük ihtimalle GAYMAG'in internet siteleri üzerinden abonelik olacaktır. </span></center>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="color: red;">GAYMAG'e yayın hayatında başarılar diliyorum.</span></b></div>
<div style="text-align: center;">
<b><span style="color: red;">Türkiye'de bir ilk gerçekleşiyor. GAYMAG desteklerinizi bekliyor.</span></b></div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-26932096550134731762014-07-15T16:21:00.000+03:002016-01-23T01:27:00.535+02:00Limbo Consept: Türkiye'nin ilk ve tek LGBTİ mağazası<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyZuGhxmto5tGNLxGICWcgjkN_M_QprsLaZ7JovQzGRBhmo4x_plD4JIyli7DPXWmHgs2tZZFw_ca8TtLPsHMtdiZyoAGe0nIoBo1KQylPURkLvtrrZfZ4MLy-vTOQoT_3FoP4RkprsXQI/s1600/logolimbo.png" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyZuGhxmto5tGNLxGICWcgjkN_M_QprsLaZ7JovQzGRBhmo4x_plD4JIyli7DPXWmHgs2tZZFw_ca8TtLPsHMtdiZyoAGe0nIoBo1KQylPURkLvtrrZfZ4MLy-vTOQoT_3FoP4RkprsXQI/s1600/logolimbo.png" height="94" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
Türkiye'nin ilk ve tek LGBTİ mağazası <b><span style="color: red;">Limbo Consept</span></b>, yakın bir süre önce İstiklal Caddesi üzerinde bulunan <b><span style="color: red;">Aznavur Pasajı</span></b> içerisinde açıldı.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Rengarenk bir sürü ürüne buradan ulaşmak artık mümkün.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhQt6bAJ1IjddHx90TYeEQgNPGgEXIAdNM8XMfHYrwGQE73q9APLW1RY3j0dJlqS0Ho0Yv7rFNptp_rLmsr7jr_GsAY4YEPUMiRJe58znbJuTX6aXx5XiG19NPf9El41n2ldyycAh5JDfV/s1600/10458666_661624583914803_6397592306210311146_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em; text-align: justify;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhhQt6bAJ1IjddHx90TYeEQgNPGgEXIAdNM8XMfHYrwGQE73q9APLW1RY3j0dJlqS0Ho0Yv7rFNptp_rLmsr7jr_GsAY4YEPUMiRJe58znbJuTX6aXx5XiG19NPf9El41n2ldyycAh5JDfV/s1600/10458666_661624583914803_6397592306210311146_n.jpg" height="320" width="320" /></a></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Onur Yürüşü öncesi Ayı Sözlük yazarlarıyla birlikte Limbo Concept'i ziyaret ettik. Sağ olsunlar bizi güleryüzle karşıladılar ve yürüyüşte yeri göğü inletmemiz için birer düdük armağan ettiler. Mağazada en çok dikkatimi çeken şey yandaki yazı oldu. Limbo Concept'te <b><span style="color: red;">kırmızı etiketli</span></b> ürünlerden aldığınızda, ödediğiniz ücretin bir bölümü HIV/AIDS alanında çalışan derneklere aktarılıyor. Böyle bir sosyal sorumluluk kampanyası yaptıkları için yürekten kutlamak gerek.</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
İç çamaşırları, çantalar, kupalar, muglar, bayraklar, ev aksesuarları, bileklikler, rozetler Limbo Concept'in ürün yelpazesinden sadece bir kaç örnek.</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEih0FHir_bQiKsKbwGGo5RxtsXtA-CqZQ5u9uBHlltqvniC_P3ycpK5S1O_TOf3hzxR0BiIdE6uywtBWZA0afzG34AuVvNkrrh_U0jiMY1L4tdQmj8is0yVPWp45pFu8nLwzSkhTIUaIAEX/s1600/222222.jpg" height="200" width="200" /><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhlpxZA_Bej0XA633eeoiqBBWf2STR7z-S2mcoBPi12TDIOTwfZzyPZPlkOGInpJWGKLpFiHWIbuPC0mZccaksysZhNqYeSaPzhyphenhyphen_YLH8Z7RDJQZkiyQIJzP3JXvyWK83evsmeIIbdhqW5V/s1600/3333333333333.jpg" height="200" width="200" /><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgB0yx06eX6CJBb4goK_-L8pxZg4HObCCSjuRidJiG3Fb3kaHZd-Y8Nk8XwrUSqnNuSC04uoJaueN3Ehgj1IxvFIS546kImD93mMEu9JfN1lSPloiKfINaioox3Rul2b4nP0vHKRf2FEM9Y/s1600/4444444444444.jpg" height="200" width="200" /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
İstanbul dışında olanlar ya da kendini gay bir mağzaya girmeye hazır hissetmeyen bireyler de unutulmamış. Bu ürünleri internet siteleri üzerinden satın alabiliyorsunuz.</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTRphc_GrI3cB8qusnBap0G95LCV9vBV73oCscrg39yosf3-nbTQPTBhJgWGTmXe6t2iuc0x60xdzrSBYl33ZzSJZODdv2TehleQSKjx3r-fDwzQ8PhJCNsnbLhrNlYlQhm1EnU3kOw57U/s1600/logolimbo.png" height="59" width="200" /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="http://www.limboconsept.com/"><b><span style="color: red;">www.limboconsept.com</span></b></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
İstiklal Caddesi No: 212</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
Aznavur Pasajı Alt kat No:11</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
0 (212) 243 45 99</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-5743489295621011363.post-73744675280610809222014-07-05T16:14:00.001+03:002016-01-23T01:26:55.997+02:00NE BOKA YARADI "NORMAL" OLMAK?<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBLmLS9A10LyWgk2JyIfBkMh0q-yWjq0_FDS28HE8PUifsk6qr23O5HmEzi4SJ565cJE_TUJsdatbXtvBGKx8YeW-zejM6WUArdHvWn0FsWxwFeCWCtSDif_X26R0LVQHOdnWFun8klKU5/s1600/page_okyanus-olmak-istedi-bir-kasik-suda-bogdular_680435484.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjBLmLS9A10LyWgk2JyIfBkMh0q-yWjq0_FDS28HE8PUifsk6qr23O5HmEzi4SJ565cJE_TUJsdatbXtvBGKx8YeW-zejM6WUArdHvWn0FsWxwFeCWCtSDif_X26R0LVQHOdnWFun8klKU5/s1600/page_okyanus-olmak-istedi-bir-kasik-suda-bogdular_680435484.jpg" height="320" width="640"></a></div>
<div>
Bir kaç gün önce İzmir'de kendisine OKYANUS ismini veren 17 yaşında trans bir erkek intihar ederek hayata gözlerini yumdu. İntihar etmeden önce sosyal medyada yazdığı son cümle tüylerimizi diken diken etti: <b>"NE BOKA YARADI "NORMAL" OLMAK?"</b></div>
<div>
<br></div>
<div>
Haberi duyunca tüylerim diken diken oldu, gözlerim doldu. Ama ertesi gün gazetelerde olayın gerçek yüzünü okuyunca üzüntüm nefrete, kine dönüştü. </div>
<div>
<br></div>
<div>
Okyanus'un son günlerinde özellikle babası tarafından yapılan ağır bir psikolojik (belki de fiziksel) baskı varmış üzerinde. Okyanus'un sevgilisine yazdığı satırlar şöyle: </div>
<div>
<br></div>
<div>
<b>“Dün babam, annem, kardeşim beni sizin oradan arabayla aldıktan sonra üstüme gelmeye başladılar, çok üstüme geldiler. Sonra halamlara gittik orada tüm sülale üstüme gelmeye başladı. Hiçbiri beni sevmiyor. Babam ne dedi biliyor musun, <span style="color: red;">“as kendini de hepimiz kurtulalım artık” </span>dedi ve beni dün gece o kadar çok zorladılar ki şu an nasıl buradayım hâlâ bilmiyorum.”</b></div>
<div>
<b><br></b></div>
<div>
Bu satırları okuyunca sevgili Okyanus'un içinde bulunduğu durumu daha iyi kavrıyor insan. Zavallı çocuk yüreği kim bilir nasıl daraldı, nasıl bir çıkış yol aradı. 20 yaşındayken gay olmakla ilgili yaşadığım kötü bir olay sonrası ben de intihar edecektim az kalsın. Yaşamdan delice zevk alan ben bile çıkar bir yol bulamamıştım. Ailemin her şeyi benim ağzımdan duyması gerektiğini düşünerek tüm her şeyi babama anlattım. Babamın olumlu tepkisi olmasaydı belki şu an bu satırları yazıyor olamayacaktım. </div>
<div>
<br></div>
<div>
Hayatta hiç kimseye bir zararı olmayan bir birey neden istenmez ki toplumda? Nedir bu "NORMAL" dedikleri ve neden korkarlar "NORMAL" olmayandan? Gökkuşağını güzel yapan birbirinden farklı renklerin uyumlu bir şekilde bir arada olması değil midir? Ya da neden bir güve kelebeğini kimse sevmezken, neden rengarenk bir kelebeği kimse öldürmeye kıyamaz. </div>
<div>
<br></div>
<div>
Farklı olmak, farklı olan her zaman bir korku sebebidir toplumda. Çünkü bunun bulaşıcı olduğundan korkar insanlar. Bu sebeple de kendinden farklı düşünen, yaşayan ya da olan her bireye savaş açılır, değişmeye zorlanır. Değişmekte direnenler ise ya yok edilir, ya da dışlanır. Bazılarımız aileleri bakımından şanslıdırlar. Başlarına her ne gelirse gelsin, ne yaparlarsa yapsınlar kendilerini seven aileleri olduğunu bilerek ayakları yere basar. Bazılarımız da yapayalnızdır. Ne aileleri, ne arkadaşları destek vermezler. Hatta bazen Okyanus örneğinde olduğu gibi baskıcı davranırlar. Özellikle küçük yaşlarda bunlarla başa çıkmak çok daha zordur. Çünkü ekonomik bağımsızlığı yoktur bireyin. Bununla birlikte kötülüklere ve kötülere karşı deneyimsizdirler. Kimisi inatla savaşır ve yener kaderi, kimisi de nefes alamaz hale gelir ve maalesef intihar ederek aramızdan ayrılır.<br>
<br>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4UB-klKHrbuMmR0MjI9mS2YeUVgs5qpifk1DNs4JNep_mQ9xFl-PWl3DLiaddSy4xbhZB3y32uqG3x1Ldrb_0yDxS85ARJ-Lw5b9_0NTX-IwA1DZwlANkiksyACF7Y68ATsF_kKAvN4Of/s1600/dayak.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEj4UB-klKHrbuMmR0MjI9mS2YeUVgs5qpifk1DNs4JNep_mQ9xFl-PWl3DLiaddSy4xbhZB3y32uqG3x1Ldrb_0yDxS85ARJ-Lw5b9_0NTX-IwA1DZwlANkiksyACF7Y68ATsF_kKAvN4Of/s1600/dayak.jpg" height="242" width="640"></a></div>
<br>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhK-AMXFMdPMvapC92-bMQTy7YHFOHHdP6RW6bGgYM_DTaV5xA-D6tn1zbs59ZJMGBdy_uph7bV6noyZMDgAf1YgY2yF15lPnZPxHnjRjYde0o83wDTfe0CpwFtggKMzjeqMgfHHHxFzOmt/s1600/20140702_134407.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhK-AMXFMdPMvapC92-bMQTy7YHFOHHdP6RW6bGgYM_DTaV5xA-D6tn1zbs59ZJMGBdy_uph7bV6noyZMDgAf1YgY2yF15lPnZPxHnjRjYde0o83wDTfe0CpwFtggKMzjeqMgfHHHxFzOmt/s1600/20140702_134407.jpg"></a></div>
Bir süre önce cinsiyet değiştirerek trans bir erkek olan Rüzgar Erkoçlar'ın dayak yediği haberi dolaşıyor sosyal medyada. Tüm kariyerinden vazgeçerek gayet mütevazı bir yaşam sürmeye çalışan bir insanın çalışmasına izin vermemek için fiziksel şiddete başvurmak ne kadar acizce bir tavır. İşe giderken sürekli arka sokaklardan geçerek saklandığını belirtiyor Erkoçlar. Kendinizi O'nun yerine koyabiliyor musunuz? Ben koyabiliyorum. Ben de benzer şekilde davranışlara maruz kaldım vakt-i zamanında. Belki bu denli büyük olmasa bile tüm LGBTİ bireyler bir şekilde hem fiziksel hem de psikolojik şiddete maruz kalmıştır sırf "normal" olmadıkları için!<br>
<br>
İnsanların destek olmamalarını anlayabiliyorum bir şekilde ama birine şiddet uygulamak ne oluyor? Bizler LGBTİ bireyler olarak sizlerin nefret dolu bakışlarınızla sıcak gülümsememizle, şen kahkahalarımızla, kibar tavırlarımızla savaşmayı başarıyoruz ama narin yüreklerimiz sizin uyguladığınız fiziksel şiddetle savaşmak için size şiddet uygulamaz. Düşünüyor musunuz ki LGBTİ bireyler tüm bu zorluklara rağmen LGBTİ olmayı tercih ediyorlar. Bu bir tercih değil! Sen nasıl sarışın, esmer, kumral olabiliyorsan ve kimse sen kumralsın diye seni dışlamıyorsa, biz de gay, lezbiyen, biseksüel, trans ve interseksiz, bizi olduğumuz gibi kabul et!<br>
<br>
Şimdi OKYANUS'un ailesine, arkadaşlarına soruyorum: <b>NE BOKA YARADI "NORMAL" OLMAK?</b></div>
<center>
<script async src="//pagead2.googlesyndication.com/pagead/js/adsbygoogle.js"></script>
<!-- SekerOglan_Sayfa_ici_Otomatik_Esnek -->
<ins class="adsbygoogle"
style="display:block"
data-ad-client="ca-pub-9275870666931421"
data-ad-slot="4183948991"
data-ad-format="auto"></ins>
<script>
(adsbygoogle = window.adsbygoogle || []).push({});
</script>
</center>Unknownnoreply@blogger.com4