24 Eylül 2014 Çarşamba

ONLAR ERDİ MURADINA, BİZ ÇIKALIM KEREVETİNE: İki cesur adamın rüya gibi hikayesi

Düzen karşısında gizlenmedik 2 Eylül’de 21 yaşındaki üniversite öğrencisi Ekin Keser ile 28 yaşındaki Emrullah Tüzün beraberliklerini bir düğünle taçlandırdı. Onların düğünlerini diğerlerinden farklı kılan ise eşcinsel bir çift olmalarıydı. Kaos GL’den Emre Zorlu, Ekin ve Emrullah’ın romantik hikâyesini yazdı. 
gey evliliği
Geçtiğimiz günlerde devletin resmî nikahıyla olmasa da; alternatif bir törenle İstanbul’da evlenen eşcinsel çift, ‘heteroseksist düzenin karşısında gizlenmedik’ diyor. 21 yaşındaki Arap kökenli olan Ekin Keser, güzel sanatlar öğrencisi. Emrullah Tüzün ise 28 yaşında. 2 yaşındayken ailesi İstanbul’a göç etmiş, Batmanlı bir Kürt. Hizmet sektöründe çalışıyor ve fotoğraf çekmeye bayılıyor.

‘ELELE TUTUŞMAKTAN HİÇ KAÇINMADIK’
gay evliliği

Emrullah ile karşılaştığın o anın bir tesadüf olduğunu düşünüyor musun? Nasıl tanıştınız?
Kesinlikle bir tesadüftü. Onunla ilk karşılaşmam, iki yıl önce arkadaşlarımı kıramayarak gittiğim Taksim’de bir açılış partisinde oldu. İlişkimizin başlayışı o zamana tekabül eder. Tanışmamızdan kısa bir süre sonra da aynı evi paylaşmaya başladık.

Aynı evi paylaşmaya başladığınızda bulunduğunuz çevrenin içerisinde “anlaşılırız” korkusu hissettiğiniz oldu mu?
Olmadı çünkü aileme olduğum kadar çevreme de açık bir eşcinselim. Emrullah ile ilişkimizi biliyorlardı. Ona karşı duyduğum hisleri saklamadım.

Sahi, sokaklarda içinizden geldiği gibi aşkınızın getirdiği özgürlüğü yaşayabildiniz mi?
Yaşadık. Heteroseksist düzenin karşısında gizlenmedik. Duygularımızı görselliğimize de yansıttık. Birbirimize dokunduk, sarıldık ve el ele tutuşmaktan kaçınmadık.

Aileleriniz cinsel yöneliminizi biliyor muydu?
Ailem biliyordu. Emrullah’ın ailesine açılması ise daha sonra oldu.

İlişkinizi öğrendiklerinde bu durumu nasıl karşıladılar?
Sıradan bir ilişki gibi gördüler. İleriye dönük olduğunu düşünmüyorlardı.

Biriniz Arap kökenli, diğeriniz Kürt; bu iki farklı etnik köken, iki ayrı kültür... Tüm bunlara bağlı yaşayan akrabalarınızdan tepki aldınız mı?
Çok fazla tepki aldık. Hatta öyle ileri gidenler oldu ki ölüm tehditleriyle bile karşılaştık. “Tamam yaptınız bu kadarını. Bundan sonra gizlenin!” söylemlerine kulak asmadık. Emrullah’ın ailesinden ise herhangi bir nefret tutumuyla karşılaşmadık. En azından şu an ılımlı bir duruş sergiliyorlar.

AİLE EŞRAFINDAN DÜĞÜNE GELDİLER
eşcinsel düğünü

Evlilik isteği ilk kimin sürpriziydi?
Teklif Emrullah’tan geldi. Bu benim için oldukça büyük bir sürprizdi.

Nasıl bir teklifti? Sıradan mı, yoksa akılda iz bırakacak cinsten mi?
Nişanlandığımız gün iş yerinden çıkış saatimi geciktirmek için elinden geleni yapmaya çalıştı. Daire kapısının önüne vardığımda kapıda asılı bir sürpriz ile karşılaştım. Kâğıt’ın üzerinde “Bekbek seni çok seviyor” yazılıydı. (“Bekbek” birbirimize seslenirken kullandığımız bir hitap şeklidir.) Kapıyı açıp içeri girdiğimde duvarda asılı duran çiçek ve üzerine iliştirilmiş başka bir kâğıt gözüme çarptı. Kâğıttaki notun ne olduğu heyecandan zihnimden silinip gitti zira salonda sehpanın orada duran laptop’a gizlenmiş ses kaydı ezberimde. Emrullah, bana evlenme teklifinde bulunuyordu sonra yüzüklerimizle yanıma geldi. Eve gizlenmiş arkadaşlarım da o gece bizi yalnız bırakmadılar. Bu benim için oldukça heyecan vericiydi. Kendimi çok özel hissettim.

Düğün organizasyonu öncesi heyecanı merak ediyorum. Bize o dönemden biraz bahseder misin? Kostüm, davetiye, mekan vs. Nasıl bir telaştı?
Evlilik heyecanı bir yana, yorucuydu. Davetiye tasarımı bize aitti. Tamamıyla el emeğiydi. Taslağı biz hazırladık; yakın arkadaşlarımızdan biri de karikatür çizimini gerçekleştirdi. Mekân için arkadaşımızın da aracılığıyla yatta karar kıldık, çünkü deniz özgürlük demekti. Zira aklımda ‘homofobik bir tehlikeye maruz kalır mıyız’ sorusu olmasaydı, merasimi bir villanın bahçesinde yapmayı istemiştim. Hayalim buydu diyebilirim. Kostüm arayışı bizi çok uğraştırdı. Neredeyse gezmediğimiz yer kalmadı. Çocukluk arkadaşımın seçimiyle kostümlerimiz de belirlenmiş oldu ve giyindiğimizde oldukça güzel durdu üzerimizde.

Düğüne katılım beklediğiniz gibi miydi? Evlilik merasimine katılımını beklediğiniz zira sizi yokluğuyla üzenler oldu mu? Mesela aileden davetinize icabet edenler var mıydı?
Daveti yüz yirmi kişiyle sınırlamıştık. Katılım beklediğimiz gibiydi. Sevdiğimiz ve bize destek olan insanlar oradaydı. Gelmeyenlerin yokluğunu hissetmedim. Aktivist arkadaşlarımızdan da düğünümüze katılanlar oldu. Evet, aile eşrafından kuzenlerim beni yalnız bırakmadılar.

‘O SENİN KOCAN MI?’ SORUSU ÇOK MUTLU ETTİ
gey damatlar

Emrullah ile seni damatlık içinde görenlerden olumlu-olumsuz tepkiler aldın mı?
Trafiği hesaplayamadığımızı düşünüyorum. Trafikte kaldık. Baktık bu böyle olmayacak kendi düğünümüze yetişemeyeceğiz; vapurda aldık soluğu. Yanımızda nedimelerimiz ve sağdıcımız vardı. Gözler üzerimizdeydi. Hatta Eminönü iskelesinde karnımızın açlığını bastırmaya çalışırken çikolata yemeye başladığımız esnada bir kadın, çevresindeki insanlara bizi göstererek, “Bakın bakın! reklam çekiyorlar” dedi. Çikolata ve iki damat... Kadının böyle bir kombin oluşturması bizi güldürmüştü. En ilgi çekici olanı ise tören çıkışında Suriyeli bir kadının yanıma gelip Emrullah’ı göstererek, “o senin kocan mı?” diye sorması oldu. Bu soru beni ve Emrullah’ı çok mutlu etmişti.

eşcinsel damat

Türkiye’de eşcinsellere evlat edinme hakkı tanınsaydı çocuk sahibi olur muydunuz?
Kalabalık bir aile sayılırız. Bir köpeğimiz ve iki kedimiz var. Tabi neden olmasın eğer bu ülkeden eşcinselleri görmemekte direten, koltuğunu mesken bellemiş insanlar çeker giderse bir ya da iki çocuğu evlat edinmek istiyoruz.

Prosedürleriyle imzaya dayalı evlilik olmadığı için “niye böyle bir şeye kalkıştınız?” gibi yaklaşımlarla karşılaştınız mı? Olduysa yanıtınızı merak ediyorum. Ayrıca Türkiye’de eşcinsel evlilikleri yasal olsaydı değişen ne olurdu?
Evet, bazı çevrelerden bu tarz yaklaşımlarda bulunanlar oldu lakin evlilik törenimizi bizim için özel kılan hayalimizin gerçekleşmiş oluşuydu. Mutluluğumuza daha fazlasını katmıştık. Tarifi zor bir heyecandı.
Türkiye’de bizlerin de birey olduğu anlaşılsaydı, heteroseksüel evliliklerde eşlere tanınan federal haklara sahip olabilirdik. Bunun gerçekleşeceğine yürekten inanıyorum.

Bu yazı KAOS GL ve Hürriyet yayın organlarından alınmıştır.

16 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Seni bekliyorum!

      NERDESİN AŞKIM???

      :DDD

      Sil
    2. hep boş vaad hep boş vaad hıh :P

      Sil
    3. BURDAYIM AŞKIMMM...
      cevabını hala duyamadım
      ; )

      Sil
    4. Buradayım Aşkımmm ;))

      http://youtu.be/y9WjcrD909I (ergen staylll :))

      Sil
    5. Ben seni uzaklarda sevdim...

      Sil
  2. bu cesur yurekleri gonulden tebrik ediyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne diyelim...
      Darısı başıma, darısı başıma, darısı başıma...
      :)))

      Sil
  3. Çeyrek aldım göndermek istiyorum, takımerasimi şeysi..
    Ömür boyu mutlu olurlar umarım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Benim düğünümde tam altın isterim. Ne o öyle çeyrek sünnete gider gibi :DDDD

      Sil
  4. Birşey diyeyim mi? Çok tatlılar :)

    YanıtlaSil
  5. Zerrin Özer Benimsin Ekin & Emrullah: http://youtu.be/DuQFvr0glhA

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel bir çalışma yapmışsın her ne kadar sonu Ekin ve Emrullah'tan başka bir çifte gidiyor olsa da :)

      Sil
  6. Eşcinsel evliliğin ne kadar romantik ve güzel bir yönü olduğu tarafını atlarsak aslında bir gereklilik. Çiftlerden biri çalışmıyor olduğu için sigortası olmuyor, herhangi bir yasal birliktelik olmadığı içinde çalışanın sigortasından da yararlanamıyor. Bir gün yasal birliktelikle başlayan bir sürece gireriz, eşit evlilik hakkı elde edebilir umarım lgtbi'ler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Haklısın...
      Çoğumuz evliliğe romantik bir bakış açısıyla bakıyoruz ama evlilik sadece iki insanın sevgiyle birleşmesinden ibaret değil. Sosyal haklar fazlasıyla önemli!
      Ben kendi adıma umutsuzum...
      Daha kadın haklarının, engelli haklarının, çocuk haklarının olmadığı bir toplumda LGBTİ bireylerin haklarının olabilmesi bana hayal gibi geliyor.

      Sil