29 Ocak 2015 Perşembe

Antidepresan ile YAŞAMAK

Uzun zamandır hayat enerjimi kaybetmiş şekilde yaşıyordum. Öyle ki artık intihar sadece bir düşünce değil bir saplantı haline gelmeye başlamıştı. Nefes almak bile zor geliyordu artık. Sanki hava daha yoğundu ve ciğerlerime çektiğimde boğuluyordum.

En yakın arkadaşlarıma bile anlattığımda beni şımarıklıkla suçladılar. "İşin gücün var, geziyor tozuyorsun. Rahat batıyor sana!" gibisinden şeyler söyleyip kendimi daha da kötü hissetmeme sebep oldular. Belki yaşamım onları çok mutlu edebilirdi ama beni etmiyordu işte. 

O günlerde yaşadıklarımı İntihar Etmek ya da Etmemek... İşte Bütün Mesele Bu! başlıklı yazımda sizlerle paylaştım. Bazılarınız bana kızdı insanları intihara teşvik ediyorsun diye, bazılarınız destek oldu, yol göstermeye çalıştı, bazılarınız da beni intihara daha da teşvik etti. Hepinize çok teşekkür ederim. Ne olursa olsun zamanınızı harcayıp okudunuz ve bir şekilde kendi yorumunuzu yaptınız.

Peki yazıdan sonra neler oldu hayatımda? Yazıda söylediğim üzere şehir dışında bulunan ailemi ziyarete gittim. Yurt dışında yaşayan kardeşim de o tarihlerde ailemi ziyarete gelmişti. Maaile birlikte zaman geçirdik. Uzun zamandır bir araya gelemiyorduk. Onların bana iyi geleceğini düşünmüştüm ama işler beklemediğim gibi gitmedi. Bir akşam yemeğinde konu mutluluğa geldi ve ben mutlu olmadığımı söyledim. Babam her zamanki gibi "Senin yerinde olmak isteyen binlerce insan var. Sanki başka bir şeyler yapabilecektin de engel olduk!" gibisinden konuşmaya başladı. Depresif ruh halimin de etkisiyle ağlama krizine girdim. Bunun üzerine babam ve annem 180 derece dönüş yaparak bir anda benim destekçim oluverdiler yalandan. Aman sarılmalar, sen benim için çok değerlisin demeler... Ya 10 dakika önce beni azarlayan, aşağılayan adam sen değil miydin mübarek!

Öyle bir ağladım ki artık dudaklarım falan uyuştu. Tir tir titredim sinirden! Ertesi gün aile geleneğimiz olan yok saymacılık oynadık. Bir gün önce krize girmemişim gibi davrandılar, davrandım. Ve anladım ki bana ailemden de fayda yok. Bu depresyon işinde yapayalnızım.

İstanbul'a döner dönmez hemen bir psikiatra gittim. Anlattım ruh halimi, hissettiklerimi! Şansıma doktor genç biriydi. Güzel ve rahat bir şekilde konuştu benimle. Bunun şeker hastalığı, tansiyon hastalığı gibi bir şey olduğunu, beynimin seratonin salgılayamadığı için bu düşüncelere daldığımı falan anlattı. Bana Lu***al Special 100 Mg yazdı ve günde bir tane almamı söyledi. İstifa edeceğim, ya da ücretsiz izne çıkacağım, dedim. Bir ay kritik bir karar vermememi ve rutin hayatıma devam etmemi söyledi.

İlacı içmeye başladığım ilk hafta hiçbir şey değişmedi hayatımda. Hatta kendimi daha da kötü hissetmeye başladım. İlaç o kadar çok uyku yapıyordu ki bazı günler 15 saat uyuyordum. Uyumaktan başka bir şey düşünemez hale geldim. E durum böyle olunca da insanın intihar gibi bir şey düşünmeye hali kalmıyor. Uyanık olduğum zamanlarda da beynim sanki uyumaya devam ediyordu. Yaratıcılığım tamamen yok oldu, İş yerindeki performansım düştü. Ama iyi yanı normalde beni sinirlendiren şeylere tepkisiz kalıyordum. Böyle böyle devam ederek 1 ayı geride bıraktım ve doktora yeniden gittim. Doktor uyku problemimi duyduğunda çok şaşırdı. Çünkü bu ilaç normalde insanlarda uykusuzluk yapıyormuş. Hatta ilacı kullananların büyük kısmı bu konuda şikayetçiymiş. Yalnızca kullananların %10'unun altındaki kitlede uyku yapıyormuş. Her zamanki şansımla o minicik yüzdelik dilime girmişim. Doktorum ilacı değiştirme kararı aldı ve bu kez de Pr***c 20 Mg verdi. Bir hafta kadar kullanıp kontrole gitmemi söyledi. 

Neredeyse 2 haftadır Prozac kullanıyorum ve bu ilaç resmen beni neşelendirdi. Kendi kendime şarkı bile söylemeye başladım ki çoooook uzun zamandır unutmuştum. Daha sakinim, daha aptalım ama daha umursamaz, daha neşeliyim artık. Gelecekle ilgili kaygılarım neredeyse yok oldu. Şimdilerde daha analitik bakabiliyorum hayata. Evet... hala işimden nefret ediyorum ama çalışmak bana acı vermiyor. Sadece yeni bir yola nasıl girebilirim diye mantıklıca düşünüyorum. 

Benim gibi hayattan vazgeçip intiharı düşünen, kim bilir belki de deneyenler olmuştur aranızda. Hayat gerçekten de çok zor ve yıpratıcı! İnsanların türlü türlü dertleri var. Kimsenin derdi bir başkasının derdinden büyük değil. Bu sebeple lütfen hayatları ve hayatlarınızı başkaları ile kıyaslamayın. En önemlisi de biri size gelip hayattan vazgeçtiğini söylerse ona kendi hayatınızdaki olumsuzluklardan bahsedip aslında ne kadar şanslı olduğuınu falan söylemeyin. Eğer iyi bir arkadaşsanız sadece dinleyin. Yargılamadan konuşun ve yardım edebebileceğiniz bir şey olup olmadığını sorun. En kötü ihtimalle elinden tutup bir psikiatra götürün!

Antidepresan kullananlara hep biraz zır deli gözüyle bakıyor insan. Ben de kullanmadan önce mesafeli duruyordum bu ilaçlara ama kullandıktan sonra diyebilirim ki depresyon bir hastalık ve ilaçla tedavisi mümkün!